30 Ağustos 2011 Salı

BAYRAM


Dün gece televizyonda Genco Erkal ve Hakkı Devrim eski bayramlar hakkında sohbet ediyorlardı. Biraz seyrettim. Bahsettikleri şeyler yüz yıl öncesine ait değildi ama o kadar eskimişti ki... İnsan burkuluyor.. Mendilde para vermek, orta oyunu izlemek ve daha neler neler...
Bayram benim için kocaman, masamızda dostlarımızın olduğu bir sofra demek. Ki bizim evin metrekaresi küçülse bile hala neredeyse her pazar zaten bayram gibi geçer. Yine de bayramın ayrıcalıkları vardır.. Bir kere Eda Lisa ve Leyla Nora'nın hediyeleri vardır... Onlar paketlenir. Sonra Prusya Kralı bayram için kahvaltılık alışverişi yapar. Ve tabii masayı ben hazırlarım. Adama "ben birgün bu evde yaşamadığımda kim hazırlayacak masayı?" diye sordum. "Ben seni arar uyandırırım, gelir hazırlarsın!" dedi. Yani görevler ölene dek üzerimize yapışmış durumda. Şikayetçi miyim? Yooo. Ben masa hazırlamayı çok severim. Sevmediğim toplayıp, makineye yerleştirme bölümüdür :)
Bu sabah şeker değil de kurban bayramı havası var fark ettiniz mi? Gri, yağdı yağacak bir havaya uyandık.. Hayırlısı diyelim.. Herkese iyi bayramlar!
*fotoğraf bir zamanlar Bodrum'dan... Galiba küçük kız Yaprak.

Hiç yorum yok: