16 Mayıs 2016 Pazartesi

ŞANS NEDİR?

Bir yıkıntının altında kaldım diyen sen, biliyorum  acı çekiyorsun. Belki kolun bacağın sıkışsaydı, şu soluksuz kalan kalbin kadar canını yakamazdı...
Ama işin güzel tarafı ne biliyor musun? Aslında ortada bir yıkıntı yok! Dur dur kızma hemen, elbette his olarak bir harabe var. Ancak benim baktığım yerden görebilseydin, altında kaldığını düşündüğün tüm bu olumsuzlukların aslında ağırlıksız, hatta formsuz olduğunu anlardın. Fakat işin kuralı bu, harabede sıkışma hissi içindeyken, o duygunun yanıltıcı etkisiyle aslında olmayan ağırlıklar altında ezilirsin. Oysa birkaç ay sonra sadece şans eseri, büyük bir depremden kurtulduğunu görünce, her biri nasıl da komik, minicik ve haddinden fazla anlamlandırılmış gelir bir bilsen!
iNSANIN BULUTU, KUŞU, AĞACI ÖPESİ GELİR SEVİNÇTEN!
Şimdi sen yoruldun, hırpalandın ya ben abla oldum bu durumda. İstersen sana kendi hikayelerimi ve başka kadınların hikayelerini anlatırım. Bol bol güler, ağlarız. Erkeklerin, görür görmez kaçtıkları yaralara biraz merhem sürer, yeni bezlerle örteriz. Azıcık şifalı şarkılar da söylersek, bahar seni tez zamanda bulutlara kadar yükseltir:)
İnsanın ruhu ağırlıksız sevgili dostum, ruhuna taş bağlamış kadın ve erkeklerden uzak olsun hayatlarımız....

Hiç yorum yok: