20 Aralık 2016 Salı

PAN!



Esslingen.. Almanya'da gördügüm en sevimli yerlerden biri. Eger siradan bir turist olarak gelseydim ayni seyi hisseder miydim bilinmez. Fakat sokaklarda gezerken gösterilen köprüler, Üstad'in ilk okudugu kelime olan ve tavuk patates satan dükkanin tabelasi önünde gülümsemek, bindokuz yüz seksenlerden kalan sekerleme dükkanlarinin vitrine bakip Baylan, Markiz, Lebon animsamak.. Geleneksel yemekler..

Bütün bunlari gec bir kalemde, asil olan Ortacag Pazari! Fakat ne yazarsam yazayim, hangi fotografi koyarsam koyayim hissettigim seyi ifade edemeyecegim...

Denedigim etegin icindeki keyfimi, toprak kaplarda icilen sarabin lezzetini,  bir kez daha ayni gökyüzünün altinda olmanin mucizesini tekrar tekrar anlatmaya calismak nafile... Zaten yazmak degil yasamak istedigim gunler bunlar.

Sadece Pan. Onun müzisyenleri ve tarifsiz büyüsü... Eger bir tek tanri secmem gerekseydi öte alemlere gitmek icin, onu secer, onun hikayesinde kaybolmak isterdim. Müzigin ruhu ele gecirisi, aklin avuclardan kayip gidisi, vahsi dogadaki gizem... Ne dersen de. Hepsi, hicbiri ve daha fazlasi Pan!

Mystical figures and bandsman

Ölümsüz maceranin ve en eski oyunun cazibesi! Asktan, hayattan ve ölümden daha fazlasi....


 https://www.youtube.com/watch?v=KOkiGeIIQ5k

 https://www.youtube.com/watch?v=vkEVIGkwJ78

Hiç yorum yok: