7 Aralık 2016 Çarşamba

 
 
 
 
 
Sarışın hayatı fazla ciddiye aldığımı düşünüyor. Oysa kendisi beni kırkımda tanıdığı için çok şanslı. Bu benim ehlileşmiş, uyumlanmış, alınganlığını dizginlemekte yol almış ve sakinleşmiş halim! Ne kadar dersen, olabildiği kadar. Nihayetinde bir doğam ve deneyimlemem gereken derslerim var.
 
Olanı olduğu gibi kabul üzerine destan yazanlar bir güzellik yapıp beni de olduğum gibi kabul ederlerse hayat daha kolay olabilir. Mesela inceliklerimle memnun olup, değerli hissederken güzel de, küçük şeylere kırıldığımda saçmalıyorum değil mi? Peki.
 
Ne zamandır birkaç karpuzla yürümeye gayret etmekten dün itibariyle havlu atma kararı aldım. Bu kararımda Hierapolis'in çok etkisi oldu...
 
Bir süredir insanlar arasındaki ilişkileri seyrediyorum. Benimkiler de dahil. Ne yazık ki birbirimizi anlamak yerine bol bol azarladığımızı görüyorum... Hep bir parmak sallamak...
Pek çok insan için belli ki bu değişmeyecek. Kendi adıma bana yakın olanlarla uzlaşmak zorunda kalacağımı çok iyi biliyorum, nihayetinde ölümlü dünya. Ve bu uzlaşmayı onların sağlayamayacağını, ancak ve ancak benim yapabileceğimi de biliyorum. Fakat benzer bir enerji sarfiyatını yeni tanıdığım ve birkaç zaman önce varlıklarından habersiz olduğum insanlar için yapmayacağım.
 
Azarlıyor musun beni? Tamam, gidiyorum o halde. Ben o azar dilini sevmiyorum... Ama üzülme, büyüyünce anlıyorsun ki pek işe yaramıyor, yalnızlaştırmaktan başka...
 
 
 
 
 
 
 
 
 

2 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

Mesela inceliklerimle memnun olup, değerli hissederken güzel de, küçük şeylere kırıldığımda saçmalıyorum değil mi? Peki.

ayakta alkışlıyor, önünüzde eğiliyorum mirim:))

Fortunata dedi ki...

Hocam, sizde olmasanız, deli gibi hissedeceğim:))) Eğilmeler benden!