7 Mart 2016 Pazartesi

YAZMAK GÜZEL EYLEM:)



Yazının iyileştirici gücünden yararlandığım için eleştirildiğim olmuyor değil. Haklı mıdır bu eleştiriler derseniz, pek umursadığım söylenemez. Zira herkesin, başına gelen şeylerle mücadele etme ve olan biteni kabullenme biçimi farklı. Ben öfkemi, kırgınlığımı veya her ne ise duygum onu  yazarak kusmayı tercih ediyorum. Bütün bunlar olurken de kimin ne kadar alınıp alınmadığıyla ilgilenmiyorum. Zira zaten bütün hikayeyi yazmama sebep olan insanlar da zamanında benim hassasiyetlerimi  pek ciddiye almadıkları için gönlüm ferah, kalemim rahat yazdıkça yazıyorum. Bazen "oh bitti!" dediğimde, beklenmedik bir bulantı geliyor, tekrar yazıyorum.
 
Bunca yıldır şu blogda zırvaladığım her şey kelimesi kelimesine gerçek. Kurgu olan bölümler bile!
Edebi değeri vardır yoktur haline de takılmıyorum. Kaç kişinin yazdıklarımı okuduğu da beni ilgilendiren bir durum değil. Sadece yazıyorum. Böylece hem rahatlıyorum, hem de bir süre sonra geri dönüp o an ne hissetmişim diye bakabileceğim belgelerim oluyor. Yoksa insan balık hafızalı; duygu uzaklaşınca olayları unutup, Allah korusun aynı hikayelere yuvarlanmak an meselesi.
 
Koşmak da hoşuma gitti gitmesine ancak yine de yazmakla aynı işi yaptığını düşünmüyorum. Koşarken hissettiğim fiziksel ve zihinsel rahatlama, yazının getirdiğinden çok farklı.
Daha iyi veya kötü değil, sadece farklı.
 
Muse'un yolladığı karikatürdeki gibi:
"yazdıkça senden uzaklaşıyorum"
"yazma o zaman"
"o zaman da kendimden uzaklaşıyorum"
 
Yazıyla yakınlaşıldığı doğrudur. Küçücük bir not hayatın tüm akışını değiştirebilir... Aylarca, yıllarca mektuplaşarak birbirini sevmeyi sürdürebilmiş çiftler tanımıştım zamanında... Birkaç şiir için olmadık insanlara değer veren kadınlar da bilirim... Hatta son tanıştığım hatun, adamın korkaklığından, sokak köpeği gibi kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp gitmesinden o kadar tiksinmiş, o kadar bu durumla yenişememişti ki bir defter dolusu yazmış olan biteni!
 
Ne mi olmuş? Ne olacak ki? Anlamak üzere kalbini, gözünü açacak olan bütün bu yazışmaları beklemez. Yazı hayatın akışına paralel bir yol gösterici olabilir ama yolun kendisi değildir. Bu durumda yazıyla kazandığınızı zannettiğiniz şey, aslında bir kazanç olmadığı gibi, yazıyla bir insanı kaybetmezsiniz. İçinize doğru yaptığınız yolculuğun araçlarından biridir yazı. 
Önü arkası bu aslında.
 
Haydi şimdi güzel bir haftaya başlayalım:)
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok: