5 Ağustos 2009 Çarşamba

Sıcaklara Yenilen Prensesler.

Marketten bir paket sigara ve üç kutu gazozla çıkan Külkedisi, kendisini gölgede bekleyen Rapunzel'e doğru yürür. Başını elleri arasına almış ve yüzünü yere çevirmiş olarak oturan Rapunzel'den damlayan ter, iki baş parmağı arasında minicik bir göl oluşmuştur. Külkedisi gülmeye başlar:

" Hani kurbağa, yok mu?"

Oysa Rapunzel'in başı fena halde derttedir sıcakla, kafasındaki koskocaman şapkaya ve Pamuk Prenses'in uzak diyarlardan getirdiği kremlere rağmen derisi kavrulmaktadır. Bu yüzden hiç bir şakayı anlayamayacak kadar keyifsizdir. Dolayısıyla, homurdanmakla mırıldanmak arası bir sesle cevap verir:

"Bütün kurbağaları yedim!"

Külkedisi bu cevaba kahkahalarla güler. Sonra ona Rapunzel de katılır. Gülerek ve gazoz içerek saraya doğru yürümeye başlarlar.

Eve döndüklerinde ilk işleri çiçeklere su vermek olur. Külkedisi'nin sarayı hem kendi aldığı, hem de çok zarif bir prensin düzenli olarak yolladığı çiçeklerle doludur. Bu gizemli prens sayesinde sarayadaki huzur ve denge artmıştır. Beyaz çiçeklerin enerjisi, ekilen yoga derslerinin yerini tutmasa da, ikisine de iyi gelir.

Öğleden sonra, Rapunzel odasındaki yatakta debelenirken, sıcakla başa çıkamayacağını gerçeğine yenilir. Ve yavaş yavaş bavulunu toplamaya başlar. O, Külkedisi kadar dayanıklı değildir yaz mevsimine. Aniden, on günlüğüne Kuzey'deki bir penguen çiftliğine gitmeye karar verir. Fakat evden ayrılmadan önce yapmaları gereken çok önemli bir iş vardır.
Doğruca karar odasında buluşurlar ve dönüşte soğuk deniz balıklarıyla pişirilecek bir yemek daveti için konuk listesi yaparlar*. Hem bu liste Külkedisi'nin doğumgünü kutlamasına yetişemeyenlere de iyi dileklerini sunmak için bir fırsat olacaktır.

Ertesi sabah Rapunzel, aklında Külkedisi için pişireceği pastanın tarifi, elinde küçük bir valizle masmavi bir balona biner. Yanında Piri Altuğ Reis ve Eda Lisa da vardır. Yavaş yavaş Arşipel semalarında süzülmeye başlarlar. Kuzey planı yalan olmuştur, Rapunzel güneye doğru gitmektedir.

Külkedisi ise kucağına yaydığı Ağustos ayı takvimine bakarak "olumlama" denemelerine başlamıştır bile. Bu konuda epeyce ısrarlı olan Burhan Bey'in tavsiyelerine güvenerek ve Rapunzel'in eve döneceğine olan inancına sarılarak bir gazoz daha açar ve balığın yanına nasıl bir salata yapacağını düşünür.

O sırada Rapunzel çoktan bir bulutu kandırıp Külkedisi'ne yollamıştır bile! Bulut tam sarayın üzerinde durur ve bir kaç damla yağmurun ardından Külkedisi'nin dizlerine minicik bir gökkuşağı bırakır.

Rapunzel'in Külkedisi'ne sevgisini sıcaklar ve mesafeler azaltamaz....


* Konuk Listesi

Külkedisi'nin Listesi:
Prens, Aynalı Kraliçe, Mavi Ay ve eşi, İnce Ruhlu Çelebi...
Rapunzel'in Listesi: Muse, Prusya Kralı, Burhan Bey ve MEHMETUS!









4 yorum:

kelebeklerözgürdür dedi ki...

Külkedisi'nin sarayında bugün itibariyle bir de bonzai var, hem de oldukça büyük :) bir bahçe makası da, yanında hediye :)

geçen seneye bakıyorum, sonra bu seneye...yaşlanmanın hiç bu kadar keyifli olabileceğini düşünmemiştim rapunzel...hayatımın en güzel yılları, ve dilerim daha onlarcasını birlikte geçireceğim her biri apayrı ama kalpleri benzeşen, zor bulunur dostlar...bugün ne kadar ne kadar ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha gördüm. yaşlanıyorum diye üzülemiyorum, ötesi var mı :)

sanırım listeye swine flu hero mehmetusu da eklemeliyiz :) ay sonuna o da yetişir ve malikanemizde yeniden kahkahalar ve sıcak sohbetler başlar bu yemekle birlikte...

dostlarım için her gün şükrediyorum ve işte görüyorum yine, aynen senin dediğin gibi, burhanın ince yönlendirmesi gibi...evrenden istediğini alıyorsun....ben kocaman bir aile istemiştim...bakıyorum, aslında çoktan oluşmuş o aile....

öperim kocaman...çabucak git, gel...
ve iyi ki varsın. hep ol...

Fortunata dedi ki...

Ah ya, nasıl unuturum ben Mehmetus'u. Hemen ekleyelim altın harflerle:MEHMETUS!!!!
Hem şu aile işi var ya, galiba haklısın; we've already one!
Ayrıca yaşlanmak beni de hiç üzmedi bu yıl. Sanırım bir tek ona üzülemedim:)))

kali dedi ki...

hastalık süresince geri kalmıştım, okumalarımı şimdi tamamlıyorum.

unutmuşsun beni ha?!
farketmez zaten :)
davet etmesen de
ge-li-yo-rum!

Fortunata dedi ki...

BEK_Lİ_YO_RUM:))))