5 Haziran 2022 Pazar

SAINT AUGUSTIN KİLİSESİ


Benim İstanbullu olma maceramda, Bizans'ın izlerini tutkuyla takibe başlayışımda Aziz Augustin çok etkilidir. Çünkü antik bir limandan, antik bir tapınağın bahçesine savruluşumun en güzel sesleri denizden ve kiliseden gelmiştir. Çan sesleri. Bir yandan Verda'nın obuası, öteden kilisenin çanları. Mis gibi kokan Fenerbahçe baharları. Heyecanlı Noeller, Hıdrellezler.

Bir döngü daha nihayet sona eriyor. Sanki ruhumun erginlenme töreniymiş gibi hissediyorum. Fenerbahçe'de son ilkbaharımdı ve son yazım olacak kısmetse. Bir daha buralara dönecek kadar para kazanacağımı hiç sanmıyorum. O yüzden derin derin kokluyor, uzun uzun dinliyor ve seyrediyorum yuvamı.

Ben de Aziz Augustin'in arzuladığı gibi Tanrının Devletinde yaşamayı çok isterdim. Millet, ulus, sınır vesairenin olmadığı bir yönetim, hatta yönetimsizlik... Olmayacak tabii. Hayal işte:)

Kilisede tören başladı. Kahvem bitmek üzere. Dün sandalet alamadım, yoktu. Mayo buldum ama, güzel bir yüzücü mayosu. Koca popoma da ancak o zaten:))) Bugün sandaletlerime bakacağım, sonra da Gözde ile parkta buluşacağız. Güzel bir pazar olduğunu hissediyorum. Baksanıza hayattayız, buluşuyoruz ve hava da misss.

Duanızı edin, şansınıza şükredin ve günü öpüp koklayıp başınızın üzerine koyun.

İyi Pazarlar

2 yorum:

Selma dedi ki...

De mi Sevgili Elvan.
Dun kahve içmek için buluştuğum bi arkadaşım beklemedigim bi teklifte bulundu 'Selma, haftaya Ayine gidelim mi' dedi 'çok isterim' dedim. Merakla bekliyorum...
Bi yazında okumuştum ruhuma dokunmuştu "verdiklerin için de esirgediklerin icin de minnettarım.. " hiç unutmadım o cümleyi en kırılgan anlarımda aklıma geliyor. Iyi geliyor.... iyi pazarlar...

Fortunata dedi ki...

Geç kalmış bir iyi Pazarlar. Benim ki peşin, yarın için☺️