5 Nisan 2016 Salı

BİRİNİ BULMAK..

 
 
 
Değil ki mesele. Asıl hikaye birbirini bulmak...
 
Kıyafetine uygun takı arar gibi adam bakmak benim pek anlayabileceğim bir hal değil. Ne dostlarımı, ne de sevgili adaylarımı böyle bir kafayla belirlemiyorum.
 
Keşke beni ailesi gibi benimseyecek bir insan evladı ile karşılaşsaydım diye hayıflandığım olmuyor değil, ancak hayatın beni başka bir olumsuz ruh halinden korumadığı ne malum?
 
Etraftan gelen tüm güzel teklifler için teşekkür ederim, elbette tek başıma yaşlanmak istemiyorum. Sadece biraz dinlenmek istedim o kadar. Kalbim kırıldı, üzüldüm. Akılsız hissettim. Tabii ki yas falan tutacak kadar suyunu çıkartmayacağım meselenin, zira asıl acının bambaşka bir yerde olduğunu da sezdim.
T.K. hikayenin cücesiydi, dev olan bambaşka bir şey var... O, sadece boyuna posuna bakmadan bir taş devirdi. Ne diyelim, bu da onun başarısı olsun hayatta... Şimdi benim ard arda devrilen blokları tek tek yerine dizmem lazım. Bunu yaparken de acele etmek istemiyorum, hepsi bu.
 
Ha yine de, "bak bu parça kaçmaz, muhakkak bi kahve iç" diyeceğiniz ne varsa elinizde açığım, getirin görelim:)) Ama sırf eğlence olsun diye beni yormayın olur mu?
 
Geçen yıl da söylemiştim, yine söylüyorum; mesele birbirini bulmak...

Hiç yorum yok: