8 Kasım 2011 Salı

Dünya alem dalga geçse, hepsi bir ağızdan "hadi canım" dese, ben yine de kozmik bir yardım aldığımda ısrar edeceğim. Bu nasıl oldu bilmem; ben kafayı değiştirmeye and içtim de ondan mı, yoksa gezegenler sağdan sola yerine, soldan sağa mı dönmeye başladı? Bilinmez.. Bilmekten geçip, inanma noktasındayım zaten. Bilgi dağarcığım kafatasımda çatlak yarattığından beri, kalbime yüklendim. Odacıklarını doldurup duruyorum. Monty ile, Eda ve Leyla ile, Samra, Zeynep, Rüzgar.. hepsiyle tıka basa dolduruyorum. Çatlar mı? Yooo esnek duvarları var:)))
Bayramı şu saate kadar misafir ağırlayarak, ödev yazarak ve dvd seyrederek geçirdim. Dersim yok, sıkıldım mı ne? Derslerim olunca yorgun, olmayınca sıkkın? İşkolik falan olmamışımdır inşallah!
Kasım bitmeden yapılması gerekenler var:
Almanlara bana vize vermeleri için ricacı olmak
YapıKredi yayınlarına gidip, "ne oldu bizim çeviriler?" diye dırlamak
Edirne'ye gidip ciğer yemek, Meriç kıyısında oturmak
Fethi Paşa Korusu'nda Muhterem'le sonbahar yürüyüşü yapmak.
Yogalin için hazırladığım tezin son noktasını koymak.
Bütün bunları tamamlayınca huzur içinde Aralık ayını yaşamaya başlayabilirim. Sonrası mı? E bu kadarını bilmem bile mucize değil mi?

Hiç yorum yok: