8 Kasım 2011 Salı

AŞK HAKKINDA AKLIMDA KALAN...

Aşk, yapıcı bir duygu değil. Doğasında inşa etmek, YARATMAK yok. Yıkar, ezer, hasta eder. Öldürdüğünü bile söyleyenler var. Ben bilmem, onların yalancısıyım sadece. Ne aşk yüzünden öldüm, ne de ölen birini gördüm.
Bence mi? Aşk kesinlikle içinden geçilmesi gereken bir ateş. Önce nefessiz kalacak ve cayır cayır yanacaksın. Alevler seni gökyüzüne taşıdığında orayı cennet zannedeceksin. Ateş küçüldüğünde ölecekmiş gibi hissedeceksin, sonra ölmediğini görüp, yaşayacaksın. Başka çaren yok ki.
Rüzgar sonsuza kadar saçlarını dalgalandırmayacak, kalbinin karıncığı, odacığı arasındaki kapakcık daima pır pır edip hava kaçırmayacak, midendeki kasılmalar, vücudundaki yaralar, uykusuz geceler... Dostlarına tutunacaksın, yitip gitmemek için... Ailene, inanç ve hayallerine... Hepsi geçecek. Aşk geçecek. Hep geçer. Geçti...
Acını azaltamam, acı senin. Zamanında benimki de sadece benimdi. Ne yüzümde, ne saçlarımda, ne de bedenimin bir yerinde izi kalmadı. Bir kağıt gibi yırtıldım ortamdan, diğer yarım uçtu gitti, bilinmeze karıştı. Şimdilerde tek gözü, tek kolu, tek bacağı, tek kulağı var ruhumun. Tam bir bedende yarım bir ruh. İşte aşkın bedeli. Ama geçmek lazım bu ateşten, yanmak lazım. Kaybolmak, kaybetmek ve bulmak lazım:)


http://www.youtube.com/watch?v=uL6MsiwaRMo&feature=related

6 yorum:

Enis Diker dedi ki...

Hocam bu konuda size katılmıyoruz:) Başkasını düşünme, başkasının gözünden bakma aşktan başka nerde var? Başkalarına öncelik vermeyi, karşımızdakine değer vemeyi, tevazuyu öğretiyorsa aşk niye yıkıcı olsun:))

Fortunata dedi ki...

Aman efendim, her konuda katılmayın zaten bana:)) Bu aşkın bana ettiği idi. Size daha güzeliyle gelmiş ise ne mutlu.Beni paçavraya çeviren aşk, karşı tarafta öyle bir ego inşa etti ki... Aslında evet ya, o anlamda epeyce yapıcıydı!!! Hürmetler..

Enis Diker dedi ki...

Desenize hasatı siz kaldırdınız, arkadaşa bir şey kalmadı ya da selülozik kısım geriye kaldı. Napalım o da ona talip olmasaydı:)))Hocam tecrübenin, öğrenmenin de bir bedeli var malesef:)) Ne ka ekmek o kadar köfte:)) Hürmet bizden:)

Fortunata dedi ki...

Çok haklısınız Enis Bey, ne kadar ekmek , o kadar köfte.. Sevgiler, hürmetler... :)

guguk kuşu dedi ki...

enis beyi anlayabiliyorum aslında aşk için iyi ya da kötü kelimeleri yetersiz kalır ya da daha doğrusu sonucu kimi iyi kimi kötü olarak tanımlayabilir. aşk, iyi ya da kötü değildir: dönüştürücüdür. iki kişi reaksiyona girer aşk burda converter görevi görür. reaksiyondan sonra o iki kişi aynı iki kişi değildir. bazen çok yakıcı bir reaksiyon olur, yanar tutuşursunuz. ama geriye kalanın ben herzaman eskisinden daha saf, daha şeffaf olduğuna inanırım tıpkı senin sevdiğim bu halin gibi. benden de hürmetler efendim.

Fortunata dedi ki...

Çok naziksin guguk kuşu:) zira ben kendimi çoğu zaman kanatları yanmış bir kaz gibi hissediyorum!öperim!