24 Kasım 2016 Perşembe

DİA DE MAESTROS FELİCES







Bugün öğretmenler günü. Her zaman olduğu gibi kutluyoruz. Yüzlerce, binlerce çiçeğe kart yazılıyor bu sabah evlerde. Öğretmenlerin kalpleri kıpır kıpır, çocukların neşeyle ışıldıyor gözleri. Saçlar düzeltiliyor, ayakkabıların cilası yapılıyor.
Ve işte okul zamanı.
 
Ya da benim gibi kahvenizi alıp, klavyenin başına oturuyor ve hayatınız boyunca yürüdüğünüz yola bayrak diken, "şu taraftan mı gitmeli acaba?" diyerek yön gösteren öğretmenleri, öğretmenlerinizi düşünüyorsunuz.
 
Kimi kardeşinizi dövmüş, kimi sizi öyle bir hırpalamış ki uzun yıllar şarkı söyleyememişsiniz... Bazısı matematikten, kimi müzikten nefret ettirmiş. Ama öyleleriyle karşılaşmakla sınırlı kalmamış deneyiminiz.. Kimi dersleri önce öğretmenini severek sevmiş, yetmemiş meslek edinmişsiniz!
 
Dilara Hocam, dilerim hayattasınızdır.. Bugün hala tarih okuyor ve bundan zevk alıyorsam, bilin ki size müteşekkirim...
 
Öyle insan evladı olanları çıkmış ki karşınıza anne, baba olmuşlar adeta. Halden anlamış, hikayeler anlatmışlar... Gece seyrini, mat üzerinde durmayı, geçmişin izlerini aramayı onlardan öğrenmişsiniz. Varlıkları boşluğunuzu doldurmasa da gidişleri birer delik daha açmış gönlünüze.
 
Nazmi Gür, Erol Çevik, Güven Arsebük...  Kalbimde yeriniz baki...
 
Bir de gizliden gizliye size öğretmeye gelenler var ki asıl baba dersleri onlardan alırsınız. Canınıza od tıkayan, sizi şer içinde hayır arar halde bırakanlar, her gecenin sabahı konusunda tereddütte düşürenler... İşte asıl öğretmenler onlar!
 
Bu saydıklarım gizli kahramanlarınız. Kıymetlerini bilin, asıl onlara teşekkür etmeliyiz bugün. İyi ki geldiler ve iyi ki tam da akitte olduğu gibi davranıp canımızı sıktılar.
 
Yaşasın öğretmenlerimiz, günleri kutlu ve de mutlu olsun o halde!

Hiç yorum yok: