14 Kasım 2016 Pazartesi

AYKIZ




vav çifte ile ilgili görsel sonucu





Duygu duygu üzerine katlanınca, nereden başlamalı, kişisel tarihime hangi birini not etmeliyim içim karışıyor. Bebeklerin doğumu, ruhların göçüyle çakışırken, rüyamda gördüklerim hayatın ortasına pat diye düşüyorsa acaba o hep kaçtığım kapılar sonunda aralanıyor mu?
Kaçmıyorum ki...
 
Dün gece benim için çok kıymetli bir bebeğin doğmakta olduğundan habersiz, rüya görüyordum ve doğum yapan kadına diyordum ki "bak bu O, hani öldü diye üzülmüştük ya, sen onu doğuruyor olabilirsin..." Ama gecenin ortasında uyandığımda bilmiyorum anne kim? Bebek kim?
 
Ve gerçek hayatta dün gece biricik prensesim, gözümün nuru anne oluyor! Nasıl bir tesadüf bu anlayamıyorum... Şimdi de mekanında bulunma şerefine eriştiğim, sevenlerini gönülden sevdiğim Ali Baba'nın  Hakk'a yürüdüğünü haber alıyorum..
 
Geleni gideni, karşılaşması, teğet geçilmesi, kavuşması ve ayrı düşmesi ne bolsun Dünya! Hocam hayat kitabı okumaktan bahsederken, önümde açılan sayfalardan kaçamam, her birini uçak yapıp pencereden fırlatsam, yazılanı değiştiremem.. Olanı olduğu gibi kabulün ayakları yakan basamağında durmam gerekenden uzun kalamam veya zamanı gelmeden bir sonrakine adım atamam...
 
Bana doğru hızla gelen bir şey var sanki... uzun zamandır beklediğim biri? Bir şey? Bir hal?
 
BEBEĞİN ADI EKİN, AMA ONA "AYKIZ" DİYECEĞİM. O, BENİM İÇİN AY IŞIĞIYLA GELEN BİR RUH.... Ocak sonu tanışacağız. Belki o vakit rüyadaki bebeğin o olup olmadığını hatırlarım...
 
 
 

Hiç yorum yok: