Dün işimin hediyelerini anlatırken, bugün müdürümün odasında
M. 'nin annesiyle karşılaştım. Geçtiğimiz aylarda bana bir mektup yazmıştı. Özetle "seni seviyorum" diyordu! Fakat bu, üç yılın sonunda gelen mektup benim için çok anlamlıydı.
İlk derslerimizi hatırlıyorum, benimle hiç konuşmuyor, yüzüme pek bakmıyordu. Biraz yaklaşmak, dokunmak istedim. İzin vermedi. Kendi haline bıraktım. İstediği zaman bize katılabileceğini bıkmadan, usanmadan her oyunda tekrar ettim. İkinci yıl oyunlara tam katılım göstermeye başladı. Ah unutuyordum, ders sonundaki dinlenmede "beni okşama" diyordu. Ve unutmuş olabileceğim ihtimaline karşı her defasında hatırlatıyordu.
Açıkçası diğerleri hiç itiraz etmezken, M. tarafından istenmemek içimi azıcık buruyordu. Ama ne olduysa oldu ve bu yıl ona dokunmama izin verdi! Tam üç yıl sonra...
Ardından mektup da gelince nasıl sevindim anlatamam. Mektubu verdikten sonra yanıma gelip sormuştu: "okudun mu?" . "Okudum"
Sonra bu özel durumu karşılıksız bırakmak istemedim. Kulağına fısıldadım: "bende seni seviyorum"
M.'den cevap: "tamam"
Biliyorum, oradan, ekranın diğer tarafından bakınca abartılı görünüyor yazdıklarım. Oysa hiç değil. Bunlar benim hayatımı dolduran güzellikler.
Bir annenin gözünün içi ışıldayarak "M. sizi çok seviyor. Mektubu bir hafta sakladı ve unutmadan size getirdi. Neler oluyor bu yıl?" demesi gerçekten eşsiz bir sevinç kaynağı.
Bu sabah okula gelirken şarkı mırıldandığımı farkettim:) Demek ki mutluyum, demek ki sevgi ve hayat bir kez daha kazandı!
Önemli Not: M. ile az evvel merdivende kahvemi içerken karşılaştık. Soru: "derste sürpriz var mı?"
"Var:)"
"Hımmm, iyi. 9 Mart benim doğumgünüm"
" Öyle mi? O zamanı birbiriMize hatırlatalım ve yoga dersinde de kutlayalım mı?"
"Olur. Zaten 8 Mart Salı yani tam zamanı gibi"
"Anlaştık bu durumda"
"Peki ikindide* ne yiyeceğiz? Kısır mı?"
"Yok, sütlü bir tatlı:)
*bizim okulda ikindide yenecek şey yemeğin akışını bozmasın diye pek söylenmiyor çocuklara:) Bir tür gizli bilgi yani.
09.03.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder