30 Ekim 2011 Pazar

ALKIŞ

Hepimiz alkış severiz. Hepimiz severiz de, bazılarımız sevdiğimizi bilmeyiz. İçimizdeki sevilme, beğenilme ve onaylanma arzusu her zaman düşünüldüğü kadar olumlu noktalara getirmez insanı. Bazen bakarız, daldan dala sıçrayan maymundan farkımız kalmamış!
Ben alkış severim. En çok babaannemin alkışını severdim çocukken. Onun tek kelime etmeden, gözleriyle onaylayan öyle bir hali vardı ki, o bakışla gelen alkış sesi hala çınlar kulaklarımda... Sonra Güven Hoca vardı okulda, onunla konuştuğumda beni anladığını hissettiğim anların alkış sesi... Şimdilerde çocuklarla yaptığım derslerin bitiminde gelip bana sımsıkı sarıldıklarında kulaklarımda çınlayan ses... Buna kim karşı koyabilir ki?
Artık bir yetişkin tarafından onaylanmak ve sevilmek arzum kalmadı... Yetişkinlerin birbirini sevebildiğine inancım da epeyce azaldı. "Mış" gibi yapan, kendini anlamayan onlarca insandan biri beni sever"miş" gibi yapınca daha mı güzel olacak ki hayat? Yooo. E o zaman?
"Mış" gibi yapmayan bir kitle yarattım kendime. Üç beş dost, ailem ve çocuklar. Farklı kaygılarla bana sokulanları öyle güzel hissediyorum ki, kalbimin burnu var sanki ve bize yaklaşanın amacını kokluyor! Ne acayip:)

3 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

vayyyy "kalbimin burnu" acaip tuttum bu lafı. heryerde kullanırım artık. korkma seni refere ederek tabiki. derim ki bir fortunatam var, o diyor ki...
mış gibi yaşamlar, yaklaşımlar..midemi fiziksel olarak bulandırıyor, o anda şakaklarıma ve çeneme bir kasılma giriyor, herşey bulanıklaşıyor, bir uğultu haline geliyor herşey, ve ben kopuyorum ordan, dinleyemez oluyoruz, zaten onların yüzüne gözlerine hiç bakmıyorum, baktığımda göreceğim şeyleri görmek istemiyorum. çook bir çevrem var. kmbilir belki onlarda uçar gider ya da yollarım, kimbilir bir ömür boyu kalırlar, oldurulmayan, spontan başlayan ve öylece giden, ben demeden diyeceğimi dönüp bana diyen, beni gözlerimden anlayan, beni kalbi ile koklayan arkadaşlıklar...ne güzel bir hayal, benim kokumu buralardan duyabiliyormusun?

guguk kuşu dedi ki...

çookk küçük bir çevre demek istemiştim, bir kelime eksik olunca nasıl da herşey değişiyor:D

Fortunata dedi ki...

:) Ah ah var onlardan tabii ama az... Zaten kendilerine "dost" diyoruz ya. Buraya kadar gelen kokunuz fena değil sayın Guguk kuşu:)))