27 Ekim 2011 Perşembe

NE Mİ YAPARIM?

Bilmem. Dersten çıkmışsam ve enerjim yüksek ise "gülümser geçerim". Bakarsın hal hatır bile sorabilirim. Yok yorgun ve dalgınsam, gerçekten gafil avlanmışsam "gündüz gözüyle de kabus görülebiliyormuş demek!" diyebilirim, alınma. Ya da alın ya. Eve gider azıcık ağlarsın, geçer. Hassassın ya ( bazıları kendine müslüman, bazıları senin gibi kendine hassas:))
Duygularımı saklamaktan çok yoruldum. Anlayışlı olmaktan sıkıldım. Beğensen de, beğenmesen de gerçek şu: senden soğudum. Uzak ve soğuk ülkelerden gelen kanın artık içimi ısıtmak bir yana, içimi sıkıyor. Velhasıl ne mi yaparım? Yoksun ki artık benim için, en fazla bir paragraf işte.
Geçmişimize selam eder, geleceğimize uzzzuuuun bir eyvallah yollarım.

2 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

Ya da alın ya. Eve gider azıcık ağlarsın, geçer. Hassassın ya ( bazıları kendine müslüman, bazıları senin gibi kendine hassas:))

HARİKA....
böyle birini tanıdım. allahım allahım, ne hassas ne hassas...bu yüzden surat sürekli ağlamaklı, dudaklar hep aşağı doğru. yıllarca onu kırmamaya dikkat ettikten sonra, birgün aydınlandım...niye ya? ömrünü böyle geçiremez dedim, gerçekleri duyması lazım. ve sonra anladım ki bu hassaslık maskesi altında, yetersizliğini, tembelliğini, içindeki fitne fücuru saklıyordu ve ben de bu buluşumun şevki ile: DALDIM:d

Fortunata dedi ki...

:) iyi etmişsin sevgili Guguk kuşu. Lazım!