12 Ekim 2011 Çarşamba

KONUŞ ONUNLA


Burhan anlattığında inandım da aslında pek inanamadım. Sahiden bir meleğim olabilir miydi? Yok canım, şu omuzumda oturup çetele tutan iki hayal ürünü gerçek olamazdı. Yoksa olur muydu? Bir kitap verdi bana, okudum. İçinde bazı şeyler yazıyordu. Meleklere inananlar, onlarla konuşanlar ve farklı şeyler yaşayanlar hakkında. Hatta onlara nasıl ulaşılacağı hakkında öneriler bile vardı.. Yaşayan etli kanlı insanlara bile ulaşamazken ben nasıl ulaşacaktım ki meleğime?
Kitabın zamanlaması müthiş oldu. Tam canım yanarken, acıdan gözüm kör olmuşken verdi Burhan. Akıllı adamdır Burhan, benim gibi aka boka tepki vermez. Doğuştan derviştir. Kalbi zengin, eli bol, fakir babasıdır. Bana uzun yıllar dayanabilen tek adamdır :)
Neyse, diyeceğim o ki, ben her gece meleğimle konuşuyorum uzun zamandır. Sağlığım için teşekkür ediyorum. Hastaysam, beni hasta edenin ne olduğunu anlamak ve dersi görmek için yardım istiyorum. Tutkuyla, çocukça, öfkeyle ve hatta inatla istediğim halde ulaşamadığım her şey için tevekkülle susmayı öğreniyor, sakinleşiyorum.
Basbayağı konuşuyorum. Beni duyduğuna da inanıyorum. Bugüne kadar olamayan ve olmayan şeylerin ise ne istediğimi bilmezliğimden kaynaklandığını anlıyorum..
Velhasıl diyorum ki sevgili dostum konuş onunla. Varsın elalem deli desin, kalk yatakta ya da uzan ve anlat. Ne anlattığın önemli değil, anlat. Konuş... En kötü ihtimalle içini boşaltmış, ferahlamış olursun ki bu da az şey değil di mi?
Belki konuştuğun tanrının ta kendisidir, belki de içinde üşütmeye başlayan parçan veya evrenin ruhudur. Ne dersen de adına. Ben sadece bana iyi geleni paylaşmak istedim:)
Ha bi de kalp çakrası için göğsünde yeşil bir ışık hayal et istersen, kalbin çalışmadıktan sonra makinenin geri kalanı çalışmış ne yazar??


http://www.youtube.com/watch?v=pliqObTHxUQ&feature=related

8 yorum:

novella / विश्व dedi ki...

uzun zaman önceydi... konuşmaya başladım. ben yüreğimle diyorum. bir dostum O yüreğinde zaten diyor. dostum şah damarında hissetmek demişti... ben yüreğimde hissediyormuşum demek ki hep yüreğimle konuşuyorum. bazen gökyüzüne bakıyorum. Onun orada olduğunu ve bana baktığını biliyorum.

guguk kuşu dedi ki...

Taze bitmiş kitaptan: ......elimde bunların hiçbiri yoktu. kendime şöyle dedim: eğer yüce güçler bu görevi üstlenmemi gerçekten istiyorsa, bana para, mekan ve insan verirler. Bu eğer yüce güçlerin istediği birşeyse, gerekenleri de onlar sağlayacaktır.
Yüksek güçlerin insan dışında işleyemeyeceğini görmeye başladım. İnsanı araçlar olmaksızın bu güçler hiçbirşey yapamaz. Sinerji kainatın yaratıcı özü ile işbiirliği değil, kişinin kendi kendisinin kainat yaratıcı bir zekaya ermesi demektir.

İster melekler diyelim, ister tanrı, ister yüce güçler........gerçekten çok yüksek yapabilirliğe sahipler ancak burda bizim aracı olmamız gerekiyor, "istemek, dilemek" gerekiyor.....kimbilir belki birgün gerçekten ne istediğimizi ve istemediğimizi bilerek doğru taleplerde bulunuruz ve onlarla işbirliği ile bu taleplerimizin gerçekleştiğini, mutluluk gözyaşları ile kutlarız, sevgili fortunatam.

sufi dedi ki...

Meleklerimden meleklerine sevgilerimle.

Fortunata dedi ki...

Çok güzel bunu duymak Novella:)) İyi Hissettim!

Fortunata dedi ki...

Ah be Guguk Kuşu, ne güzel bir dilek bu, candan katılıyorum:) Öperim!

Fortunata dedi ki...

aldık selamı ve ilettik sevgili Sufi:)

guguk kuşu dedi ki...

bu öpücük çok yi geldi:D

Brajeshwari dedi ki...

Kendini "deli" hissedersen, bana da bildir..Bende hissedecegim..:) duyar onlar, bilirim:)

Evet istemek, şükretmek zaman zaman...Fakat sen eger bir kek istiyorsan, marketten un, şeker, yumurta almadan o kek yapılamıyor... Onun yerine soğan, salatalık alıp kekkk diye isteklerde bulunuyoruz..:)

İstemeye devam ederken, dileklerimiz için hareket etmeli sanirim biraz... Ama biz o yoldayiz ki, varlıklarını hissettiriyorlar çok şükür...

öpüyorum, seviyorum seni kızıl kadın:)