27 Ekim 2011 Perşembe

HER ÇARŞAMBA METROBÜS GAZİSİYİM!

Dün toplu taşımada can veriyordum. Bir daha şoföre asla izin vermeyeceğim! Mahvoldum ya, haftada bir gün karşıya geçiyorum ve eve dönene kadar anam ağlıyor. Eskiden nasıl her Allahın günü gidermişim ki? Yok yok, zengin koca alıp, evde yatacağım ben, sevmedim bu metrobüs olayını:)) Ama koca gelene kadar da çözüm buldum hani. Mesela termal kıyafetler aldım kendime dün akşam ve güzel cd ler. Belki böylece toplu taşıma denilen gaz odasında azıcık huzur bulurum!
Günlük şikayetimi de yaptıktan sonra işe gideyim bari!

2 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

oksijensizlik hissi içimi ürpertiyor. hiç tanımadığım ve hatta belki de tanıdığım insanların bilumum kokularını soluyarak onların alıp verdiği nefesi tekrar tekrar kullanrak yolculuk yapmak hakikaten korkunç. bir de ani duruş ve kalkışlar da eklenince mide bulantısı kaçınılmaz oluyor. birkeresinde otobüs şöförünü arada biryerde durdurmak istemiştim, durmayınca, hemen oracğıa kusacağımı söylemiştim de hemen durmuştu, sonra o geri kalan çoook uzun yolu yüremek bana o toplum taşım aracında bulunmaktan daha bir fresh gelmişti. kolay gelsin diyorum. bir de benim insanlara sinirlenme potansiyelim düşünülünce....bırrrrrr, kabus gibi oluyor toplum taşım aracı ile seyahat.

Fortunata dedi ki...

:))))belim sakatken ödüm patlıyordu otobüste sallanmaktan ve ani fren yapmasından. Şimdi kendimi o salınıma bıraktım çaresiz:)) Gülüyorum ağlanacak halime ama serde İstanbullu olmak var. Gerçi İstanbullu mu kaldı diyeceksin, haklısın:)