28 Mayıs 2010 Cuma

Hocam ne demiş....



Yarın ashramda pay günü, kapı herkese açık. Ben orada olur muyum bilemem.... zira benim içimdeki kapı bir açık, bir aralık.... Ama siz gidin derim:




Şems

“Giden her bir Şems-i Tebrizî için başka bir asırda,başka bir mekanda, bilinmedik bir isim altında bir Şems daha gelir*“ miş…

“Kimisi Şems olarak doğar ,

Kimisi Şems olarak ölür**“müş.

H.z Pir’in Şems’le başlayıp, AŞK’la yanışı ortada

Haşa,

İnsanın kendi Şems’ini bulunca Mevlana olası geliyor,

Ne yazık ki benim Şems’im Şems olduğunu bilmiyor. Vebali boynuna,

Uğruna yazılacak, 6 ciltlik yeni mesnevi’yi harcadı boşuna.


Hiç bilenle ,bilmeyen bir olur mu?

Hatırla,

Ustalar böyle diyordu.

Ben onların yalancısıyım.

Al bir söz daha sana

Beğenmezsen sil.

‘Yeni bir hayata doğmak için Ölmeden önce ölmeli’***.

Bunu da ben demedim,

Söyleyen Şems-i Tebrizi

Öyleyse bil,

Bilde söyle,

Neyle değiştin beni!

Beni verdin de ne aldın yerime?

Kendini,

beni sattın.

Ne kaldı BİZ’den, ‘BİR’den geriye???



nazmi gür gurudwara

Hiç yorum yok: