6 Mayıs 2010 Perşembe




"Geleceğinde bir nefes olursa içimdeki rüzgarlar, korkar mısın?" dedi kadın.
"Çok korkarım, senden hep korktum" dedi adam.
Kırk yıllık eski bir tavlayı aldı, açtı. İçinde taptaze duran lalelere şaştı.
"Çiçeklere karşılık ne istesem acaba ?" diyerek gözlerine bakandan kaçtı.
Kaçtıkca kendine yakalandı.
Dondurulmuş çileklere benzeyen kalbinin, buzları erimeye başlayınca anladı;
daha fazla koşamazdı.
Çözülen duygulara biraz akıl karıştırdı. Sabaha kadar çırptı.
Ama kendinde bu karışımı pişirecek gücü bulamadı.
Yorgun ruhunun kalıbına döktü hepsini ve "dinlenmeli" diye düşündü.
Hiç olmazsa birkaç gün...
* Fotoğraftaki sanat eseri Victor Ocal'a aittir. Kendisiyle tanışmak büyük bir şans ve zevkti. Bu başlı başına bir blog yazısı olacak yakında....

Hiç yorum yok: