24 Nisan 2021 Cumartesi

KUYRUĞUNA TENEKE BAĞLANMIŞ BİR KEDİ

 


Hiçbir şeyi başlatmak veya bitirmek elimizde değil, yapabileceğimiz tek şey dikkatimizi yaşam enerjimizi aşağı çekmeyen noktalarda yoğunlaştırmak.

Özgür irade mi diyeceksin? Saçmalama, yok öyle bir şey. Bana inanmıyorsan doktorlara sor.

Dün gece eski bir Rus Ortodoks kilisesinin önündeydik. Sen ve ben.. Ülkenin sınıra yakın kuzeyde bir noktası olmalı gittiğimiz yer. Neden oradaydık bilmiyorum. Oturduğumuz köy meyhanesi ve kaldığımız otel özel bir his uyandırmadı. Zihnimdeki tortular bütün bu resimlerle, bana ne diyordu tüm dikkatimle ona odaklandım. Rüyada olanları yukarıdan izliyordum. Sen, yetişkinlikten epeyce ayrı düşmüş şımarık bir çocuk gibi davranıyordun. İnsiyatif kullanmaktan uzak, konuşulması asıl olan kelimeleri penceren aşağı fırlatmış, bencil, uykuda! Aramızdaki konuşmalardan ruhumun olduğu, bırakıldığı noktada patinaj yaptığını gayet iyi gördüm. Kim bilir bu hafta beni tetikleyen neydi? 

Öyle bir hisse kapıldım ki, gerçek hayatta tamamlayamadıklarım sanki rüyalarımda tamamlanıyordu. Görünmez bir el bana önünde kıvrandığım resmi tamamlatıyordu. Bu bitecekti ki, yenisine geçebilecektim. Belki de şu an yaşanmamışlıklarımı rüyamda canlandırıyordum o görünmez yardımla ve ancak orada, rüyamda doyduktan sonra hayatımın akışını zorlaştıran duygusal yükümü bırakabilecektim. Yani Kuyruğuma bağlanmış üç tenekeden birini çözecektim!

Benim bu rüyaya dair genel yorumum böyle oldu. Peki ya bedenime bağladığım yükler? Uzun zamandır taşıdığım fazla kilolar? Bence onlarla da vedalaşma vaktim gelmişti. Beni korumuş, güçlü olma isteğimi desteklemişlerdi eyvallah da, artık böyle bir isteğim kalmamıştı ki.

Olmamı istedikleri insan değil, olursam sevileceğim kişi de değil, olduğum insan olarak karşılarına çıktığımda belki biraz hayal kırıklığı yaratacaktım ama kalan sağlarla idare edemez miydim?

Alıngan, kırılgan, çözüm odaklı, pratik, akılsız veya  başarısız olsam bile birileri beni severdi bence. Hiç kimse sevmese ile ben sevecektim kendimi. Bence rüyamda da bunu yapmıştım; elbiselerimi çıkartmıştım! Güçlü bir zırh, göz kamaştırıcı kumaşlar veya boyumu olduğundan uzun gösteren ayakkabılar, kafamın üzerinde bir taç falan yoktu! İşte bir teneke daha çözmüştüm kuyruğumdan!

Geriye kalır zihnimin zorla izlettiği eski filmler... Bir tek onunla kolaylıkla başa çıkarım bence. Uyanık kalma egzersizlerimi yaparım. Ne kadar uzun süre uyanık kalırsam, onun bana zorla izlettiği filmi o kadar az seyrederim. O izletir, ben izlediğimi fark ederim. Böylece yavaş yavaş üzerimdeki gücü azalır.

Velhasıl rüya deyip geçersin di mi? Hiç öyle değil, bütün bunlar Ramazan ayının tılsımı. Anlık uyanışlar, mesajları okumamız için aralanan kapılar. Hepsi sırf biz teslimiyetin huzuruna erelim diye önümüze serilen evrensel fırsatlar.

Bu sabah, kuyruğuna tenekeler bağlanmış ama o tenekeleri bir bir çözebileceğini gördüğünden içi ferahlamış bir kedi gibi hissediyorum. 

Hiç yorum yok: