20 Nisan 2021 Salı





 


Hayat bir şey anlatıyor. Ben kulaklarımı kapattığım için veya radyonun sesini sonuna kadar açtım diye susmayacak. Er ya da geç ellerimi kulaklarımdan çekmek zorunda kalacağım ve öyle ya da böyle radyo susacak.. Peki o zaman bana ne kalacak? Kaçtığım şey  benden kaçmadığına göre, mızmızlığı duymak zorunda kaldığımda ne yapacağım?

Öğrencilerimden biri, "ne istemediğimi çok iyi biliyorum" dedi, "ne istemediğimi sana hemen söylerim. Mesela bir yemeğe davet edilsem, ne giymek istemediğimi biliyorum ama ne giymek istediğimi bilemiyorum...."

Ben biliyorum. Çok çok uzun zamandır bir vakitler sahip olduğum sade ve neşeli hayatı geri istiyorum! Pazen elbisemi, peksimet ve domatesin tadını, yüzümdeki rüzgarı geri istiyorum! Ve alacağım.

Peki bu nasıl bir hayat? Şöyle;

İçinde Antonio'nun Yazgısı ve Cahil Periler'den sahneler var. Güzel bir ormana ve denize yakın. İklim biraz serin. Kuzinem var. Büyük bir mutfağım. Arada bir uğrayan komşularım... Zaman zaman birkaç gün kalmaya gelen dostlarım, bahçede bir masa, üzerinde güzel bir örtü. üzerimdeki pazen elbiseyle tam bir tezat keten, ütülü bir örtü.

Az kaldı. Ellerimle verdiğimi, ellerimle geri alacağım.

Hiç yorum yok: