4 Şubat 2022 Cuma

TRAVMA VE TEMBELLİK YA DA KENDİNİ OKUMAK



Günaydın,

Züğürt tesellisi derseniz kizmam. Yani gücenirim biraz tabii ama sahiden kizmam. Çünkü olabilir. Değişken ve dengelemekte zorlandigim enerjime mazeret arıyor olabilirim. Mümkün. Herşey olası.

Tembel miyim acaba? Neden dönem dönem elimdeki işi tamamlamakta çok zorlanıyorum? Anlatmak istediğim iş yerindeki yapılacaklar değil. Onlari her durumda fazlasıyla yapabildim cok sukur. Ben kafamdaki işleri, bana asıl besin olacakları iteleyip duruyorum. Bunu neden yapiyorum? 

Bence tembel değilim. Travma mevzunda okumalar yaptıkça, bedenin kitlendigi anları ve o anların ardçılarini cok daha iyi anlıyorum. Muhtemelen sadece beni değil, pek çok insanı geçmiş deneyimler, hatta aile ağacının tecrübeleri yönetiyor. Bu da büyüklerin bize  manasiz gelen sözlerine getiriyor insanı," nasıl bir aileden geliyor? Kimlerdenmis?"

Babaannem sorardı, "kimlerdenmis?" Tadigini birileriyse gülümserdi. Ailemizin soylu kadiniydi babaannem... Simdiki aklımla onunla sohbet etmek isterdim. Sormak isterdim, " kimlerdeniz biz?" 

Ailemizdeki kadınların güçlü ve zayıf yanları nelerdir? Dedemi sevdin mi? Doğumların nasıl gerçekleşti? İstanbul'da kim vardı yanında? Ne hissettin?....

Çok soru sorardım ona, belki bazılarını yanıtlamazdi. Bilmem. Bilemeyeceğim de. Tek anladığım sorulmamış soruların tüm cevaplari bende, bedenimde. Açık bir kitap gibi, tek yapman gereken cesaret etmek ve okumak.

Bu sabah yolculuk öncesi ayak surumelerimi anlamlandırmaya çalışırken zihninden etrafa sacilanlar bunlar.

Sahi siz kimlerdensiniz? Saçınız, gözünüz, yaraniz, bereniz kimden yadigar?

* Tablo Ekin Anil'in ilk kişisel sergisinden.

Hiç yorum yok: