12 Şubat 2022 Cumartesi

GUNESLİ VE SOGUK SABAH

Günaydın, 

Sadece sabah birkaç satırla kalıyorum ne zamandır. Günlük hayata zar zor yetince zihnin ileri geri sıçramaları, hesaplaşması, matematiği de duruyor çok şükür. Acaba hastalık denen şey bunu sağlamak için mi var? Kimbilir...

Her sabah bir öncekine göre daha iyiyim fakat, düşündüğüm kadar hızlı iyileşmiyorum. Ağır ağır geri çekilen bir hastalık üzerimdeki. Benim yaptığım veya yapmadığım şeylerle pek ilgilenmiyor. Kendince bir zamanlaması ve ona göre şekilleniyor. 

Beşinci günün sonunda soguk alginligindan fazlası olabileceğini düşünmeye başladım. Öyleyse de yapabileceğim pek birşey yok. Dinlen, vitaminlerini al, kimseyi görme. Başka? Hiç!

Uzun zamandır durmayan kosturmadan sıkılmıştım. Garip bir durma dileği içimi yalayıp geçiyordu. Fakat elbette arzum bu değildi. Bu hal durmak değil, zorlanmak daha çok. İnsanın gucunun hızlıca tükenmesi ilginç. Dün ağzımı burnumu iyice sarıp eczaneye gittim. Evden uzaklığı iki sokak. O kısacık yolda ter içinde kaldım. Yüzüm bile ıslanmıştı. Böyle bir yorulmak işte...

Neyse bugün dinlenmeye devam. 

Keşke evi supurebilseydim.... Her yer, daha doğrusu yer gök tüy! Ustumuz, başımız, ağzımız, burnumuz kedi!

Hepimize gönlümüzce bir hafasonu dilerim.


Hiç yorum yok: