Dindarlık değil seçimim, dinsizlik! Herhangi bir kitabın öğretilerine sığınmanın fanatizmi değil mi benim de içinde bulunduğum gezegeni yaşanmaz hale getiren? Neden güzelim şehirlerde akıllara zarar saldırılarla geçiyor hayatlarımız? Kime yetmiyor hava, su, toprak? Ama altın, elmas, petrol, bor var değil mi? Pardon... Ben hep bu "asıl zenginliği" atlıyorum. Zenginlik denildiğinde aklıma gelen keyifli seyahatler, sağlıklı bir beden, tertemiz sebzeler, meyvalar, eş, dost, aile, içinde olmaktan zevk alınan işler...
Kutsal kitapların, mitolojik öykülerin, yerel masalların ve efsanelerin binlerce kez durmadan ve sıkılmadan anlattığı iyi ile kötünün savaşı her dönemde sahnelenen, üstelik her defasında kurban isteyen bir oyun değilse nedir?
Bu oyun açıkça olmasa da, aşağıdan aşağıdan hepimiz tarafından besleniyor... Bilerek ve bilmeyerek yaptığımız onlarca, yüzlerce seçim karanlık tarafı güçlendiriyor.. Dökülen kanın, bizim eteklerimize sıçramadığını düşünerek uyuyorsak, o uyku gaflet uykusudur.
Uyanalım!
Çok konuşup, uygulamada çuvallıyoruz. Oysa az konuşup, daha sık deneme zamanıdır. Bizi içine sürükledikleri çılgınlığa tek başına direnemeyeceğini düşünme... Daha az ve daha kaliteli tüketim bile başlı başına bir eylem! Ve inan gücü var...
Okuduğun yazarları seç... Kullandığın kozmetikleri, evine soktuğun yiyecekleri seç. Sohbet konularını seç. Haz değil, şefkat odaklı olmayı dene. Çuvallamayacağız demiyorum, tabii ki eski alışkanlıklar yakamızı hemen bırakmayacak... Olsun, yine dene!
Dünyayı güzellik kurtaracak. Bu bir inanç. Benim inancım. Güzellik de ne kitaplarda, ne kutsal mekanlarda... ONLAR SADECE SENDEN ÖNCE İYİLİĞE, GÜZELLİĞE, AYDINLIĞA İNANIP, SONRA YOLUNU KAYBEDENLERİN KONAKLAMA YERLERİ.
Asıl güzellik içindeki aydınlık tarafa tutunmakta, nefsinle barışmakta. Kolay bir yol olduğu buraları adımlamış gezginlerin vaadleri arasında değil... Ama ancak ve ancak buradan geçmeye niyet edenlere açılacak güzel bir dünyanın kapısından bahsediliyor...
Londra'da terör içimi yaktı bu sabah. Oraların baharı öyle güzeldir ki... Çiçekler, ağaçlar, delirmiş yeşilliğiyle çimenler, parklar... Sadece ve sadece huzur sarar insanı. Olan bitenden anladığım şu ki, kötülüğün vatanı kalmadı... İyiliğin ülkesi ise her zaman belli; içine bak.
Benim bu sabah ruhumdaki inançtan gayrı gidecek yerim kalmadı.. Her şey ölecek, güzellik kalacak. Güzellik ölümsüzdür...
* Z. Livaneli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder