24 Nisan 2011 Pazar

23 NİSAN KUTLU VE MUTLU OLDU GERÇEKTEN!


Hayat baharda daha güzel. Bahar bu yüzden kısa muhtemelen. İnsanların daima özledikleri ve biraz özensiz davransalar "hooppp" diye bitiverecek kadar kısa. Bütün güzel anlar gibi...
Bugün Paskalya. Çok kısa bir süre sonra Bahar Bayramı. Öncesinde Nevruz idi malum. Hıdırellez de var önümüzde.
Çok eğlenceli bir Hıdırellez gecesini Külkedi ile yaşamıştık. Hangimiz bilmem, birimiz fena üşütmüştük. Oysa ben, o yıl Ahırkapı Şenlikleri'ne katılmayı çok istiyordum. Ama hastalık vardı işte... Fazla düşünmeden dileklerimizi yazdık, hatta Külkedisi'ne dedim ki, "sadece yazmayalım, bir de çizelim. Hani adam eğer Türkçe bilmiyorsa işimizi sağlama alalım!" Çizdik de.
Sonra tealightlarımızı çayda çıra oynamaya gider gibi elimize alıp, bütün mahallenin rahatça görebileceği bahçemize çıktık. Yere koyup üzerinden atladık. Yani ateş ise ateş, atlama ise atlama tamamlandı. Bahçedeki en güzel güle dilekler asıldı. En komiği sabah uyandığımızda, Külkedisi işe gideceği için onun dileğini de alıp, ben gittim sahile. Tabii hiiiçkimse ile konuşmadan!
O dilekler pek gerçekleşmedi. Ama dilek anının sıcaklığı tüm hıdırellez ateşlerinden daha fazla ısıtır yüreğimi... Neden mi? Çünkü o çok gücendiğim, gücenmişliğimle başa çıkamadığım için kırıp geçirdiğim Külkedisi, zamanında beni ölümden kurtarmıştır. Bu yüzden kalbimin bir parçasını o evin, o paylaşımın anısına hep sıcak tutarım. O evi de en çok baharda özlerim. Kocamın evini bile o kadar benimsememişimdir. Mutfaktaki yatağım, ağrıdan soluk aldırmayan belim ve herşeyiyle hayatımın en güzel dönemlerindendir. Ölümden hayata geçtiğim dönemdir... Bazı insanların görevi bu olmalı hayatta, ölümden çekip almak...
Kaç bahar sonra neden aklıma geldi bilmem... Gerçekleşmeyen dileklerde hayır vardır muhtemelen... Biten ve bitemeyen herşeyde olduğu gibi... Hayat daima siyah veya beyaz değilmiş... Kırk yaş beden için yeterli derecede büyük, fakat ruh için çok genç bir yaşmış...
Bütün bunları bana düşündüren Nisan... Nisan T. Korkut'un doğumgünü, Nisan kutsal şehrimizin en çok parladığı ay, Nisan benim ölüp, dirildiğimin yıldönümü... Bu yüzden kalbini kırdıklarımı ve kalbimi kıranları anmadan geçemeyeceğim kadar dolu
bir dönem...
Az sonra evden çıkacağım. Bugün Paskalya. Şehrin sokaklarında gezip, erguvanları selamlayıp, pek çok güzel an biriktireceğim bunaltıcı yaz günleri için...
Geçmişteki, bugüne ait olan ve gelecekteki tüm Nisan'lar kutlu olsun!

Hiç yorum yok: