5 Kasım 2009 Perşembe

CINDERALLA MAN


Bugün çok sevdiğim ama nedense az gördüğüm hoş bir kadını ziyaret ettim. En son yaz başında görüştüğümüz için önce hızlıca son ayların özetini geçtik birbirimize. Sonra ortak tanıdıklarımızın hayatlarıyla ilgili fikirlerimizi paylaştık. Sadece bir saat onbeş dakika görüştük ama bu arada çay içip, benim İtalya'dan aldığım telkif üzerine geyik bile yaptık! Teklif nedir diye sormayın, ama şu kadarını bilin; yeşil sahalardan değil. Ayağa gelen topa bile vuramadığım iyice anlaşıldı!

Neyse, arkadaşımın işyerinde sakin sakin laflarken gözüm ayakkabıların yanında duran terliğe takıldı. Bayıldım! Ne rahat, ne sade ve ne şık görünüyordu. ( Tabii etiketine bakınca gördüğüm üzere ne kadar da pahalıydı:))

Sonra, bok gibi param olsa bile bu terliği giymek isteyecek bir erkek tanımadığımı fark ettim. Çok mu önemliydi, elbette hayır. Fakat bu terliğe benim kadar ilgi gösterecek bir adamla tanışmayı isterdim*. Hatta ayağına terlikleri giydirdikten sonra da onu kuş kadar beynimle sınava tutmak isterdim. Yani yine sezgilerimi çöpe atar ve zihnime yenilirdim...

Acaba kahvenin yanında konyak mı sever, yoksa nane likörü mü? Çiçekli kokular mı, baharatlılar mı? Kırmızı et mi, balık mı? Elma mı, çilek mi? Kar tatili mi, deniz tatili mi? Elif Şafak mı, Peride Celal mi? Gucci mi, Kenzo mu? Yeşil mi, mor mu? Chivas Regal ya da Jack Daniels? Kayak mı, yelken mi? Kuzey mi, güney mi? Volvo ya da BMW? Bach, Mozart?

Bütün sorulara istediğim gibi cevap vermişse ve terlik de ayağına olmuşsa Allah derdim. Şimdi ben terliği alıp kapı kapı dolaşsam mı acaba? Acep şansım ne olur?
* Cahil Periler'de Nazım Hikmet şiirleri yüzünden sevgili olan iki adamı hatırlayan var mı?

7 yorum:

JoA dedi ki...

bu terliği giyen adam ropdöşambır da (ne kötü bir sözcük) giyiyordur kesin:) çok sevdim bu yazıyı.

Fortunata dedi ki...

Sevgili JoA,
Bu terlikte neyi sevdim biliyor musun, seçkindi. Sadece pahalı değil aynı zamanda yalındı. İşini bilen bir zanaatçıdan geldiği belliydi. Sanırım ben bu terliği giyen adamı ararken, daha çok o terlikte benim gördüklerimi gören bir adamı isterdim:)
Bütün kızlar babalarını ararmış, ne dersin?

JoA dedi ki...

o terlikte senin gördüklerini gören bir adam... sanırım erkekler bizim gibi obje fetişisti olamıyor galiba sevgili fortunata:) dilerim gönlünden geçenler gerçek olur.

kızlar genelde öyle yapar derler, haklısın. ama ben değil. babama benzemeyen (hadi haksızlık etmeyeyim, çok benzemeyen) birini tercih ederim doğrusu.

Fortunata dedi ki...

Güzel dileklerin için teşekkürler JoA:)
Babaya benzeyen adam derken, herşeyin bir sınırı var değil mi? Elbette tıpa tıp benzemesin ama sorulara doğru cevap versin lütfen:))

Adsız dedi ki...

bütün fetişizm duygularım bu terliği görünce öldü.sanırım benim ince topuklu bayan ayakkabısında gördüklerimi siz bu terlikte görmüş olamazsınız değil mi? eğer görmüşseniz fetişizm dünyası ben bıraktığımdan beri çok yol kattetmiş demektir. en son sanatçının ayakkabısından şampanya içmek modaydı sanırım.

Fortunata dedi ki...

Fetişizim kelimesi bu terlik için gerçekten fazla kaçar sevgili Eczahaneci. Fazlasıyla seçkin buldum diyelim:))

cinaslı dedi ki...

eğer terlikten kastedilen posttaki fotoğrafsa terlikten çok bizim yemenilere benziyor. hatta bir ara yemeni sandım ve fotoğrafı büyüterek baktım.. ben ev içinde kullanıyorum ve çok memnunum

posttan hariç bloga genel yorumum; blogunuzu bugün keşfettim. ve kendimi alamadım. 2008 bitti 2009 dayım şimdi. 2009 bitince 2008 e geri döneceğim. 2008 in postlarını okurken ilk paragraflarından fal bakıp beğenmeyeceğimi sandığım yazılarınızı okuyacağım. bir yerde kapatmaktan falan bahsetmişsiniz blogu. maazallah öyle birşey olursa üzülürüm kaçırdıklarıma.

yazacak konular bulmanızı ve bunları kelimelere dökmenizi, bunu maharetle yapmanızı kıskandım ayrıca.