3 Temmuz 2024 Çarşamba

3 TEMMUZ 2024, CADDEBOSTAN PLAJI'NDA BİR YENGEÇ

 

Merhaba!

Geç günaydın oldu bugün fakat geçerli mazeretim var. Plaja gittim! Aslında Rabiş'le* geçen hafta niyetlenmiştik ama fırsat yaratamadık. Dün akşam ne dersin dedim, tamam dedi. Bayılıyorum naza çekmeyen, hızlıca evet veya hayır diyebilen insanlara.

Sabah beş buçuk bile olmadan uykum bitti. Theodora'yı öpmek istedim, baktım patilerini yüzüne siper etti, muhtemelen "uyandı yine benim ki" diye de içinden saydırdı. Yedi olmadan evden çıktım, sekizde buluşacağımız için geç kalmak istemedim. Tren bomboştu. Acaba insanlar işe gitmiyor mu? Ben çalışırken bu saatler tıklım tıklım olurdu. Anlamadım.

Rabiş'le deniz güzelse gireriz, değilse kahvemizi içip ayaklarımızı sokarız demiştik. Erken gidince dayanamayıp atladım suya. Zira bir yengeci suyun kıyısına bırakıp bekle demek, diyet yapan garibana buzdolabındaki pastaya dokunma demekten farksız. Sıvı görünce dayanamıyorum. Kahve, şarap, hamam, deniz umurumda değil. Su varsa iç, yıkan veya yüz gitsin:)

Marmara Denizi'nde yüzmek Ege ve Akdeniz'le kıyaslarsanız biraz moral bozucu olabilir. Elbette denizin bitki örtüsü, suyun ısısı, tuz oranı  güneyden epeyce farklı. Açıkcası ben tuzlu ve serin su severim ama dediğim gibi mesele sıvı olunca seçici sayılmam, leğene su koysanız dayanamam ayaklarımı sokarım.

Evime bu kadar yakın mesafede güvenli bir şekilde yüzebiliyor olmak güzel. Üstelik plajda şezlonglar, kabinler ve duş pırıl pırıldı. Hatta kahve, sandwich gibi şeyler satılan tatlı bir dükkancık bile yapmışlar. Gerçekten çok şanslı hissettim. Ben bugün bu gazla ne güzel yazar çizerim ama!

Hayatta en sevdiğim şey sabahlarsa, ikincisi yüzmek olabilir. Caddebostan Plajı'ndan henüz dönmüş bir yengeç olarak ilk kez doğduğum ayı seviyorum. 

Güzel geçsin günümüz.








*Yıllardır eczacım ve kıymetli arkadaşım. Fenerbahçe Eczanesi sahibesi.

Hiç yorum yok: