Rahmetli eski sevgilim T.K. ( pek kıymetli de denilebilirdi ancak o kadar kıymetliyse neden eski derler di mi? ) ile birlikteliğimiz başladığında, özellikle ilk haftalarda, en kıymetli hazinemizin konuşabilmek, konuşarak iletişimde kalabilmek olduğunu sanmıştım. Oysa hayat bana bunun, yani kelimelerin an gelip en kıymetsiz şeylere dönüşebildiğini gösterdi. Hatta öyle güzel gösterdi ki, gözüme soktu adeta!
Bu sabah kulağımda müzik, sağ yanımda gri mavi deniz, sol yanımda ahiretliğim ve başımın üzerinde sayısız gri bulutla sabah sporumu yaparken, aniden zihnim mırıldanmaya başladı; nedir sahi iletişim, nedir bizi birbirine yakın ya da uzak kılan?
Kapıda bekleyen kırk dört yaşımın sınırlı deneyimiyle cevap veriyorum: Aynı yöne yürürken, kulaklarımızda farklı müzikler, baktığımız ufukta kim bilir belki de bambaşka düşler varken, bu yola birlikte çıktığımızı ve beraber tamamlayacağımızı bilmenin güveni olmasın sakın? Zaman zaman göz göze gelip gülümsemek, aynı anda aynı şeye bakıp, diğerinin aklından geçeni okuyup, kahkahayı basmak olmasın?
Kelimeler mi? Boşversene.
Konuşabilen tek hayvan insanken, en mutsuz o!
Konuşabilen tek hayvan insanken, en mutsuz o!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder