Doğum günüm yaklaşıyor. Bir yıl daha yaşayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Salgınlara, ölümcül hastalıklara, terör, deprem ve daha pek çok felakete rağmen bir sene daha gezegenin canlısı olmayı başarabildim. Artık buna şans mı dersiniz yoksa başarı mı orasını pek bilemem fakat buradaydım. Tam da ekranın arkasında, telefonun ucunda... Denizin öte yakasında, burada..
Varis çoraplarım, dünyanın dört bir yanından gelen kahvelerim, çikolatalarım, yeni besin tozarım ve haplarım, kitaplarım, öğrencilerim, yakın gözlüğüm, havalı havuz bonem ve daha pek çok ayrıntıyla, ki çoğu komikti aynı zamanda, tam buradaydım.
Babamdan uzun yaşadım, Victor'dan da... Hayatın yarısında gidenler ve kalanların ortasında hiç olmadığım kadar hassas ve hiç olamadığım kadar esnek hissediyorum kendimi.. Kabullenici. Kendimden beklemediğim kadar sakin ve çözüm odaklı.
Seyrelmiş öfkeler ve onun yerini dolduran halden anlamalarla buradaydım.
Seyrelmiş öfkeler ve onun yerini dolduran halden anlamalarla buradaydım.
Hayat kitabının kaşifi olma yolunda bu kez keski ve malalarla giriştiğim toprak değil; geçmişin bu anı etkileyen anlarına, yaşanmışlıklarına iniyorum. Yakın gözlüğü bu yüzden; kendime yaklaştıkça ızdırap dayanılmaz oluyor ve görmekten kaçıyorum! Kaçtıkça yakalanıp, bulduklarımla çözülen düğümlere hayran kalıyorum. Nasıl büyük bir masala yerleştirildiğime aymanın ilginç ruh haliyle salınırken bir buradayım, bir hiç bilmediğim orada.
Yok yok vallahi buradayım, ekranın diğer tarafında:)
Yok yok vallahi buradayım, ekranın diğer tarafında:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder