25 Temmuz 2017 Salı

ÇEMBERDE SAKLANMAK

 
 
Hiçbir şey benimle başlamadı ve benimle bitmeyecek. Bu gezegenden geçen milyarlarca canlıdan sadece biriyim. Küçücük, minicik ve başka herhangi bir şeyden daha önemli veya önemsiz değilim.
 
Şimdi ve burada olmak dışında seçeneğim yok. Dünle barışmak, yarınla uyumlanmak devam etmek için tek şansım.. Yediğim tüm kazıkların, uğradığım onlarca hayal kırıklığının üzerine bir bardak su içmek dışında yapabileceğim bir şey yok...
 
Hızla dönen dünyanın, duygu ve düşünceleri akşamdan sabaha değişen insanlarının arasında, hem dışarıda, hem içeride düşmemeye çalışıyorum. Kaç cephede mücadele verdiğimi artık hatırlamıyorum. Neresi zayıflarsa tüm cephanemi oraya yığıyorum.
 
Bazen bedenimdeki ağrıları okuyamıyorum; kaslarımın sızısı mı uykularımı bölen, yoksa nicedir siperde yatmaktan her yanı ağrıyan kalbim mi?
 
Kırgınlıklarımdan kule yaptım dün gece. En büyüğünü en alta koydum. Baktım tavana değdi değecek, hemen yıktım. Bu defa uzun bir yol gibi yan yana dizdim hepsini. Yine korktum, adım atacak yer kalmadı evimde..
 
 
Mutluymuş gibi yapamadığım tüm anlar için özür dilerim. Bu oyunlar bana göre değil... Ve dünya mutlu bir yer değilse bu benim suçum değil...
 
Devekuşu misali anlık mutluluklarımı ne yaptığımı sorsanıza?
 
Onlardan ancak içine sığabileceğim bir çember yapabildim.
 
Dün gece ben, geçmişin ve geleceğin, aldığım ve alacağım tüm kararların, vedaların, merhabaların, bildiğim, bilmediğim, ben sandığım ve henüz tanışmadığım her yanım, herkes ve her şeyden gayrı, o çemberin içinde sabahladım!
 
 

Hiç yorum yok: