26 Şubat 2010 Cuma

ÖYLESİNE BİR GÜN Kİ İÇİNDE ÖLÜM DE VAR DOĞUM DA


Dün hayatımda ilk kez Fatih Camii'ni gördüm. Meğer bizim okula ne kadar yakınmış; su kemerinin ötesi Fatih! Defalarca etrafında dolandığım ama ne hikmetse durup bakmadığım bir semt. Benim haritamda olmayan bir hayat...

Camii avlusunda her zaman olduğu gibi ailenin sık sık görüşemeyen üyeleri öpüşüp, kucaklaştı. Ağlayanların gözyaşları da bu hengamede kurudu gitti... Zaten mevsim normallerini zorlayan bir güneş vardı. Hani azıcık daha dozu kaçırsa askılı giyelebilecek kadar ısındı herkes. Tabii Fatih'in favori kıyafetinin askılı bluzlar olmadığını tahmin ediyor olmalısınız.

Dönüş yolunda dört kız vardı otobüste. En fazla yirmi yaşındaydılar. Konu modaydı. Evet evet modadan bahsediyorlardı. Yeni bir terzi varmış Fatih'de ve çok güzel çarşaf dikiyormuş. Parlak ve kırışmayan kumaşlar da varmış onda. Üstelik etek bluz giymek sıkıntılıymış. Sürekli takım haline getirmeye çalışmak dert oluyormuş. Hem bu yıl elbise modası varmış... Bir de Dubai'de ... marka sürme varmış ki, hiç akmıyormuş!

Öylece dinledim. Ulaşmaya çalıştıkları yere ulaşmalarını diledim. Zaten otobüs beş dakikada geldi Eminönü'ne ve indim. Çarşaflı kızlar da gitti hayatımdan. Ben, kendi içimdeki çarşaflı kızla kaldım. Keşke her gidenin ardından bu kadar dingin ve kabullenici olabilsem diye hayıflandım... Sızlanmam bir kaç saniye sürdü, sonra aldım içimdeki çarşaflıyı, daldım mis gibi sokaklara. Cebimdeki paraya baktım, onunla vedalaştım. Zira az sonra sadece akbilim kalacaktı ellerimde!

Eminönü'nde alışveriş yapmaya bayılıyorum. Tokalar, oyuncaklar, defterler, kahve, şeker, peynir, eşarp... Aklınıza gelebilecek her şey var burada. Ve mutlu olmak için elli lira bile yeterli.

Ne yazık ki fazla zamanım yoktu. İstemeye istemeye ayrıldım oradan ve vapura atladım. O kadar yorgundum ki ve güneş o kadar manasızca gözümün içine giriyordu ki sarayıma bile bakamadım adam gibi.

Eve geldim C.tesi sabahı anlatacağım ders için malzemelerimi ve müziği kontrol ettim. Bir ara uyuyakalmışım! Gözümü açar açmaz, hemen toparlanıp ashrama doğru yollara döküldüm. Hocamın doğum günü partisi vardı! Ve çok güzel geçti. Orada durup şarabımı içerken, geçen yıl, ashram halkına dair farkındalığımın ne kadar düşük olduğunu üzülerek fark ettim.... Çünkü Işıl'ın da doğum günüydü... Ve ben geçen yıl Işıl'ın sadece zor taraflarını görüyordum. Ne doğum günü ne de başka bir günü hiç dikkatimi çekmemişti. Oysa bu yıl birlikte seyahatlerimiz arttıkça ve birbirimizi tanıdıkça ona olan dikkatimin ne kadar değiştiğini gördüm. Tıpkı pek bir gönlümde sandığım dostlarım için aslında hiç bir anlamım olmadığı gerçeğiyle yüzleştiğim gibi... Hayat işte; birini alıp diğerini veriyor. Bize de gelene hoşgeldin, gidene güle güle demek düşüyor. Allah, bir gelip bir gidenlerden korusun yeter!

Hayat bu kadar basit galiba, bütün sır olanı olduğu gibi görebilmekte. Gördüğünü kalbinin derinliklerinde kabul edebilmekte... Yani ben böyle düşünüyorum Konya'dan döndüm döneli... Hayatta tek gerçeğin insanın kalbine dönmesi, kalbini merkez alması ve onun fısıldadıklarını dinlemesi olduğunu hissediyorum... Allah bizi öfkesi ve aşkı içinde kilitli kalanlardan olmaktan korusun!

C.tesi 11.00'de Gurudwara Ashram'da ilk dersimi veriyorum inşallah. Çocuk bulamazsam, yetişkinleri hoplatıp zıplatmayı düşünüyorum:) Yakında gülme yogası için de bir eğitmenlik arayacağım, benimle gelmek isteyen var mı? Bu hayat sahte sırıtışlarla, dudak bükerek gülmeler için çok kısa! Öfkeleri, sahte gülüşlerin ardında biriktirmeyelim. Ölmeden evvel bi kahkaha patlatmak lazım:))))) Hadi ama !!!

5 yorum:

No More Virgilius dedi ki...

Gülme yogası konusunda arkadaş ararsan haberim olsun :)

Brajeshwari dedi ki...

gülme yogasinin egitimi olmaz sanirim.:) Sen gülersen, o enerji sınıfa da gecer..Ama kurs bulursan bende katılırım..

C.tesi için iyi şanslar..

Fortunata dedi ki...

Sevgili Virgilius, yoga yapmaya sıcak bakmadığını biliyorum:) Buna rağmen gelirim dedin ya demek ben artık herkesi ikna edebilrim!

Brajeshwari,
Mutlaka kulüp kuralım. Ankara şube sen ol, İstanbul ben! Kurs için bakacağım:)
Bir gün derse bekliyorum unutma!

kali dedi ki...

kandıramayacağın insanlar var bence hala,
virgilius bence gülme ve yoga kelimelerini altalta, yanyana üstüste koyup kelime oynu yaptı :P
yapmamış olsa ben yapacaktım... zira hiç bi zaman kahkaha atmadım, bi kahkaham da yok maalesef :x

Fortunata dedi ki...

Kaliiiiii, geliyorum bak oraya:)))))