4 Haziran 2009 Perşembe

FİLM MOLASI, UYKUDAN ÖNCE YAZISI:

İçim rahatladı. Laf sokmak için değil laf anlatmak, aslında anlatırken kendi anlattığından nasiplenmek için yapılmış bir film izledim. Daracık bütçeler, derme çatma dekorlar, azıcık epik kaçan diyaloglar... Ama sıcacık. Mesajı apaçık gönül gözü görene... Ulak.

Masala inanmayanlara, masalın sonundan kaçanlara kapak olsun diye yapılmış, minicik oyuncularla yürek hoplatan bir film. İnanmak isteyenler ve gerçek diye burnumuza dayatılanlara isyan edenler için bir ağıt. Bir yerlere tıkılmaktan sanat yaparak kurtulanlara esin olabilecek ufacık bir not. Çok mu güzeldi? Çok mu mükemmeldi? Hayır. Ama görmeye niyeti olana bir notu vardı. Masalın sonundan korkanlar için bir not! Sana bir not!


Herkese iyi geceler. Ağladığım için çok yoruldum. Şarap da gevşetti iyice. Uyumam lazım:)) Biraz dinleneyim, belki yarın ulak gelir...

Uyumadan son bir kelam; erkekler sürme çekmeli, at binmeli, peçe takmalı ve kader diye dayatılan şeye boyun eğmemeli bence. Yani şarabın etksindeki bence:))

2 yorum:

kelebeklerözgürdür dedi ki...

dün gece belki aynı saatlerde, meditasyonda, sağ yanımdan sancılı bir boşluk hissi yükseldi yükseldi ve kalp hizama kadar çıktı. adım adım izledim onu. ağlarsam onu dışarı çıkaracağımı, birikenlerden en azından bedenimi temizleyeceğimi hissettim. ama halen o kadar taş gibilerdi ki, tek damla bile yaş gelmedi gözlerimden. o sancılı boşlukla yattım orada. bazen bilmek çözmeye yetmiyor sevgili rapunzel. ama o boşluğu hissedebilmek de bir adım diye inanmak istiyorum ben. bedenin sana yardım etmiş, gözyaşların adını belki henüz tam olarak koymadığın / koyamadığın / koymak istemediğin şeyler adına akmıştır. yıkanmış arınmışsındır az da olsa dilerim. seni seviyorum. sen evrenden ve oradaki yerinden ayrı, benim için de çok değerlisin. iyi ki varsın...

herşey çok güzel olacak :) inan bana...senin de bunu hissettiğini biliyorum ayrıca...

Fortunata dedi ki...

Sevgili Külkedisi,
O boşlukla yüzleşmek canıma od tıkadı. Ağlama nöbetlerim ve bu manasız hassasiyet ne zaman dengelenir bilmiyorum. Fiziksel olarak da zorlanıyorum biliyorsun. Bitmez bel ağrılarım, uykusuzluğum...Kapadokya'dan bu yana nefesssiz kaldım. Arada bir soluklanıyorsam senin bundaki payın çok büyük.. Sen ve bir avuç insan:)) Eşşek gibi şanslıyım ben.
Ben de seni çok seviyorum. Her sabah uyandığımda yan odadaki varlığına şükrediyorum. Sabah kahvesi için ayrıca teşekkür ederim. Bunu daha sık yapalım:))