7 Haziran 2009 Pazar

Began Japan!*

İki haftadır artarak devam eden, hatta Kapadokya'dan bu yana ciğerimi söken karmakarışık ruhiyatım, Cuma günü saat 14.00 itibariyle normale döndü. Nabız şahane, uykular başarılı, saç dökülmesi azaldı, bel ağrısı dayanılabilir noktada:)) Bu bilgiyi özellikle P. Özer için geçiyorum. Blogu okuyup okuyup üzülmüş P.'im, üzülmesin. Çok daha iyiyim ben. Neden mi? Bakınız şu sebeplerle:

1 Cuma günü beni son haftalarda epeyce zorlayan sevimsiz iş yerimden ayrıldım. Az bir param içeride kaldıysa da hiç önemi yok. Yaşasın hürriyet!

2 Maaşımı alır almaz kendimi oyuncakçılara attım. Leyla ve Eda'ya oyuncak almak, bana yedi ceddime mücevher almaktan çoook daha fazla haz verdi. Hele ki bu sabah, Leyla paketleri açarken hayatta ne kadar b.ktan şeylere takılıyorum diye ciddi ciddi hayıflandım...

3 Aynı akşam koskocaman oyuncak torbasıyla atladığım teknede dostlarımla içip, dans edip eğlendim. En son düğünümde dağıttığımı düşünürsek, C.tesi gecesi bana düğün oldu denilebilir. (Parti bitiminde Üsküdar'da yediğim sosislileri başlı başına bir yazı konusu yapmalıyım:)) Çok utanıyorum ama yazabilirim!

4 Bitmedi... C.tesi günü Leyla hasta olduğu için Eda, Kibritçi Kız, Prusya Kralı, sevgili komşularım Leydi Agi ve Piri Altuğ Reis ile küçücük bir kutlama yaptık. İrem'in pastası on numaraydı. İki dilim yedim. Hiiiç pişman değilim!

5 Bilin bakalım sonra ne oldu? Eve dönüp kendimi malikanenin mutfağına bıraktım ve dostlarımız için yemek pişirdim:)) Geç saatlere kadar gizli bir proje üzerinde çalıştık. Harika bir de tatlı yedik! Külkedisi'nin izin verdiği oranda bunları zamanı gelince paylaşacağım:)) Malum ev sırlarımız var!

Ay muhteşemdi bu hafta sonu. Kendimi, iki kilo almama rağmen mutsuz değil, aksine çoook mutlu bir jelibon gibi hissediyorum. Cuma akşamı içimi sıkan her zırıltıyı boğazın akıntısına bıraktım. Seksenler ve yetmişler şarkılarıyla coştum, hopladım, zıpladım. Yüksek Lisanslı Periler bu halime çok şaşırdılar. Muse bir ara beni topaç gibi çeviriyordu fırsattan istifade!! Sarhoşum diye farkına varmadım sanmasın:))

Burhan ve Muse hatta yengem ve Cenk de deli gibi eğlendiler. Zihni'cim, Sema, canım Zeynep de vardı:)) Tolga kadeşimin askere gitme kararını, benim yeni işimi ve yeni hayatımı kutladık. Eve geldiğimde ard arda yediğim sosisliler ve öncesindeki sucuk ekmekler yüzünden azıcık kıvrandım ama kalbimi kurtardım yahu! Azıcık mide ağrısından ne olacak? Artık özgür bir kadınım!

Külkedisi lütfen bana engel olma, biraz eğlenmek istiyorum:)) Aynalar Kraliçesi bize daha sık gelsin olmaz mı? Sayesinde gecemiz güzelleşti. Hem MaviAy bir sonraki partiye Pati'yi getirsin:)) Bahçede gezdiririm ben. Yoksa Gaye mi gezidirse?:)))





* Bu şarkıyı duyup coşmayan benim arkadaşım olamaz:)) Ah bir de Kommançero vardır ki... Neyse, yazacağım akşama:))) Olmadı ilk fırsatta diyelim.


Önemli Not. Bu gece hayatımda ilk kez ateş böceği gördüm!

6 yorum:

s. aylin dedi ki...

Kadin bu nasil bir guzelliktir yahu? Bir suru guzel fotografini gordum ama boyle bir gulumseme, boyle fotograftan firlayan bakis hatirlamiyorum! Tam vaktinde yakalanmis, pek anlik, pek Elvan. Tukurukler birikti agzimda, tuhleyecem gelir gelmez, evinizi boncuklara bogacagim. Koymasan da olur bunu bloga, yorum morum degil zaten. Ellerimin ekranin oteki tarafindan cikip, sana uzanip yanaklarini sikma durtusu sadece. Doktorum artik ben, her seyi yapabilirim.

Fortunata dedi ki...

Evet Küçük İnsan, muhteşem bir akşamdı. Dilerim ilk mümkün zamanda beraberce tekrarlarız. Ayrıca eğer doktor olmuşsan boynumuz kıldan ince. Zaten bi o kaldı ince:))))

kelebeklerözgürdür dedi ki...

aşkolsun elvanus, ben senin eğlenmene engel mi oluyorum? :) sadece ev sırları konusunda hassasım.

Fortunata dedi ki...

Sevgili Külledisi, bence zatialiniz bazen benden çok eğleniyor:)) Sence Mustafa'nın macerasını yazayım mı?:)))
Ayrıca ser veririm evimin sırrını vermem!

Adsız dedi ki...

big in japan olmasin o... :)

Fortunata dedi ki...

Yok vallahi şarkının adı Began Japan:))) Ben yıllarca o niyetle dinledim:)))