Merhaba! Dün öğle saatlerinde tatilden döndüm. Tabii ki biraz üzgünüm bittiği için ve yorgunum. Ama deneyimlediğim birbirinden ilginç ve güzel günler hafızamda soğumadan olabildiğince seri bir şekilde yazmak istiyorum. Zira malumunuz bloğum aynı zamanda halka açık günlüğüm:)
Budapeşte'ye gitme fikri aslında orada yapılacak olan uluslararası kitap fuarının bu yıl ki onur konuğunun Türkiye olmasıyla başladı. Yani ana başlıklarımdan biri KİTAP FUARI olacak. Sonra orada olduğumuz zamanda verilecek olan özel bir kurs gündeme geldi: HOLİSTİK MASAJ/RUH MASAJI! Agi bu uygulamadan o kadar güzel bahsetti ki, açıkçası katılmamak olmazdı. Tabii onun çeviri konusundaki cömert yardımı olmasaydı zaten böyle bir eğitime dahil olmam da mümkün değildi.
Bu iki önemli iş dışında Eva ve ailesine yaptığım PASKALYA ZİYARETİ ve BUDAPEŞTE KEŞİFLERİM gerçekten çok keyifliydi. Her ne kadar palinkanın tadını sevmesem de yeterli miktarda palinka içtiğimi ve genellikle peynir & şaraptan oluşan öğünlerimden çok zevk aldığımı söylemek isterim. Açıkçası iki kilo almışım ama o kadar umurumda değil ki, o kadar olur yani:)
İlk kez 2005 yılında gittiğim Budapeşte ile bu ziyaretim arasında geçen yıllarda oraların epeyce değiştiğini, bu değişimin de olumlu anlamda bir yenilenme olduğunu söylemek isterim. İnsanlar daha hallerinden memnun, daha yabancılara açık hale gelmişler. Soğuk kanlı ve mesafeli tavırları azıcık yumuşamış. Açıkçası bu haliyle Budapeşte çok daha fazla hoşuma gitti.
Açıkçası kültürel faaliyetlere katılmak için pek şansım olmadı. Zira bu gibi yerlere ait biletler aylar öncesinden tükeniyor. Yine de kiliselerde org eşliğinde müzik dinlemek mümkün. Gerçi ona da katılamadım ama aklınızda olsun istedim.
Şehirde ulaşım çok kolay. Haftalık, günlük vs seçeneklerden birini tercih ederek toplu taşıma kullanmak mümkün. Ayrıca genel olarak neredeyse hemen hemen bütün genç nüfus gitmek istediğiniz yer için uygun otobüsü önerebilecek kadar İngilizce biliyor. Bu yüzden hiç taksi kullanmadan ve araba kiralamadan dolaşmak hiç zor değil.
Yiyecek ve içecek konusunda da sıkıntı yok. Birbirinden güzel kekler ve sandwichler hemen hemen her yerde var. Tabii ki bira ve langoş benim için hala bir numarada:)
Açıkçası Budapeşte seyahatimden çok keyif aldım. Gördüklerim, öğrendiklerim ruhuma, zihnime çok iyi geldi. Bir İstanbullu için yaşanması kolay ve zevkli bir şehir olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Şimdi, ilk fırsatta MONOR'da geçirdiğim Paskalya ile başlayarak neler olduğunu bir bir anlatacağım:)