21 Nisan 2014 Pazartesi

MONOR

Ne yazik ki uzun uzun yazamayacagim cunku klavye bana cok yabanci... Evimden uzakta ve huzurlu, ozgur topraklardayim. Tabii ki benim olmayan topraklarda.
Bugun Erika Bartos kitaplarindaki gibi buyuk yesil ormandan gelen cocuklarin beraberlerinde tasidiklari kucuk mavi ciceklerle sulandim! Paskalya coregi, peynir ve domuz etiyle kahvalti gune saglam baslamami sagladi. Bahce, mutfak ve Eve ile sohbet yavas yavas omuzlarimi gevsetirken, mis gibi havayi cigerlerime cekiyorum. Her sey gayet guzel ve fakat beim degil....
Benim degil derken mulkiyetcilik degil anlatmak istedigim. Kokular, tatlar benim degil. Tabii ki ev yapimi sarap, kekler, palinka muhtesem. Eva ve ailesi de oyle. Sadece evsiz hissediyor insan kendini, koksuz..

4 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

Tam da şuanda benim olmayan bir yerlerde olmayı nasıl da istedim.

Adsız dedi ki...

çok güzel bir betimleme yapmışsınız, "hepsi çok güzel ama benim değil"..ben de ne zaman çok sevdiğim bir yabancı memlekete gitsem hep aynı şeyi düşünürüm. Çok güzel ama benim değil..sevgiler iyi tatille

sarya dedi ki...

Cümleyi 'uzun zaman yazmayacağım' okudum bi an öyle üzüldümki. sonra tekrar okuyunca rahat nefes aldım :) gezilerin öyle güzel anlatıyorsunki kıskanmıyorum desem yalan olur fakat son cümlen ile yerini hüzne bıraktı.

Fortunata dedi ki...

Geldim:) Yavaş yavaş olanı biteni kendi klavyemden yazacağım:))