5 Ekim 2012 Cuma

BİZİM KIZLAR!

Bu kızlar büyük kızlar yani Lady Agi ve Barones değiller. Gerçi onlarla içmeyi ve gezip tozmayı da az buz özlemedim. Yeri gelmişken, "Hanımlar kış geldi, Salo da açıldı, gidip şaraplansak mı acaba???" diye sormadan geçemeyeceğim.
Neyse konumuz küçük kızlar. Bu hanımlar hayatıma kazı sezonunun başında girip, önce odama, sonra kalbime sızdılar. Nicedir az gülen, bol somurtan ben onlarla birlikte yeniden yüzümün gülmeye yarayan kaslarını keşfettim. Gerçi son zamanlarda pek çok kasımı yeniden keşfettim ya, konuyu dağıtmayacağım:)))
 
Bu çocukları kızkardeş özler gibi özlüyorum ben. Aylarca aynı odada yatmak, aynı şeylere sıkılmak, aynı yemekleri yemek midir bizi yakınlaştıran? Sanmam. Öyle olsaydı bu iki hatunla beraber hayatıma bir düzine insanın daha girmesi gerekmez miydi?
Bu beklenmedik hediye dolaylı da olsa Burhan Bey'den geldi. İyi ki yıllar sonra araziye çıkmama ve bu ufaklıklarla tanışmama vesile olmuş. Onlardan aşk, restorasyon ve şuursuz eğlenmek hakkında çok şey öğrendim ve hala da öğreniyorum:))
Mesela bakınız bu hareketin adı "uçan nah!" Ne kadar yaratıcı değil mi? Bu yaratıcı zeka sadece 12-25 yaş arası atağa geçip, otuza doğru iyice azalır ve sonunda hiç olmamışcasına gider uzaklara ve insana sıkıcı, bunaltıcı, sevimsiz bir gerçek bir hayat kalır! Bu sebeple gençlerle takıldığım, Elvan Dalton'u öğrendiğim, uçan nah yapabildiğim ve hatta La Senza ve de İntimissimi ile tanıştığım için çoook memnunum!
Hayat uçan ve koşan nah'la daha hafif!
Şu sağımda gördüğünüz esmer güzelinden cilve dersleri almak lazım. Kendisi gerçek bir yaşam koçu olup, özellikle moda alanında eşsizdir. İpek bluzları ve gözleri ömre bedeldir! Diğer yanımdaki 21'lik taze ise ( doğursam bu kadar kızım olurdu ya, ah keşke olsaydı!) babanneler kadar bilir herşeyi. Yağ sökücüyü, çamaşır makinasının arızasını ve hatta maaşınızla ne yapmanız gerektiğini bu nefis yaratığa sorabilirsiniz. Çalışkanlığı da cabası! Ama her ikisi de masaj konusunda on numara. Bacaklarım ve ellerim bu güzel dakikaların anısını sonsuza dek saklayacaklar:))
 
Bu arada Şanslı ile ilk fotoğrafımızı da paylaşıyorum. Şanslı, nam-ı diğer Körik, bizim kızlara bayılıyor! eee ne de olsa teyzesi sayılırlar. Sonuç olarak;
Elvan Dalton'u, böğürtleni, eriği, Dora'sı, şarabı, sazı ile geldik sezonun sonuna... Pokemon'u, Viran Cafe'yi, Ambarlı Dolum Tesislerini ve özellikle Hediye hanımın çikolatalı kekini acayip özleyeceğim. İznik Gölü'nde tusunami yaratana kadar ayrı düşeceğiz ama sonrası tufan hanımlar!

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok: