13 Ekim 2012 Cumartesi

VOL I: SUSTUKLARIN BÜYÜR İÇİNDE...*

Susmak istiyorsan sus tabii. Konuşmak kadar susmak da hakkımız olmalı. Belki çok aceleci ve talepkarım dertlerine ortak olmak için. Kusuruma bakma. Daha önce dertler çözülmeden bana gelinmesin istemiştim ve o zaman da hata yapmıştım... 
Hoşuma gitmiyor tabii, ama alışabilirim belki, denemeden bilemem değil mi? Kendi özgürlüğüme bu kadar düşkünken, bir diğerinin yerine koyamazsam kendimi neye yarar onca deneyim? Onca savaş, kayıp..
Seni kendi mücadelende yalnız değilse de, tekbaşına bırakıyorum. Varlığım bir avuç çakıl taşı olsun ceplerinde; rüzgar güçlü eserse al cebine koy, korusun seni. Baktın ağır geliyorum, çıkart kenara bırak. Sadece lütfen bazen hatırla taş olmadığımı...
 

3 yorum:

felsefespri dedi ki...

Sus ve konuş. Her şey anlamsız böyle! Hem dert olabilirim :)

guguk kuşu dedi ki...

bütün bu yazdıklarının birgün bir cilt içerisinde ikamet edeceğini hayal ediyorum hep hatta üstüme vazife olmadığı halde kapağın resmini bile hayal ediyorum:)

Fortunata dedi ki...

benim de hayalim bu, sanırım gerçekleştirmek için önümüzdeki yıl bol bol çalışacağım:)