25 Nisan 2022 Pazartesi

DAİMA BAŞLAMAK

 

Bu yazı yeni klavyemden. Yeni derken elbette yine ikinci el ama bana yeni. Arkadaşlarımın günü kurtarma destek timi diyelim. Yeni olan sadece klavye de değil aslında, masam, pencereme uzanan taptaze ıhlamur yaprakları, yavaş yavaş evi ısıtan güneş, benim sonunda boğazımı tutmaya karar verişim, Vera'nın derslere dönmek istemesi... Hepiciği yepyeni!

Farkında mıyız, Mayız ayına gün saymaya başladık. Ömürlerden bir bahar daha geride kalıyor. laleler, mor salkımlar ve elbette erguvanlar.... Ben bu defa bahara unutulmaz bir piknikle veda etmek istiyorum. Anneler günü pikniği planlayacağım.

Hayatım boyunca özenle hazırlanmış piknik sepetlerini sevmişimdir. Renkli peçeteler, tertemiz örtüler, lezzetli sandwichler... Bu zevkimi en çok tatmin ettiğim şehir elbette Londra olmuştu. Londra halkı zaten pek yemek pişiren insanlar olmadıklarından şehrin her noktasında enfes sandwichler ve marketlerde hazır malzemeler bulmak o kadar kolaydır ki. Özellikle öğle saatlerinde hemen hemen her semtin parkı beyaz yakalılarla doludur. Eline yiyecek paketini, kahvesini alan bulduğu banka koşar. Bir saatiğine hayat tatildir. Sahiden tatildir!

Güneşi gördüğü an çorapları fora eder Londralılar. Sanırım benim içimden geçen de bu, her şey fora ve çayır çimenle gelen iç huzuruna açılan kollar.

Bir kez daha ya bismillah diyerek başlıyorum. Annemizden doğmak bir kez fakat kendimizi doğurmak defalarca. O halde uzun zamandır sancı çeken ben bir kez daha doğsam olmaz mı? 

Hadi hadi hep birlikte bi gayret, baharı yakalayalım bu sabah.




Hiç yorum yok: