15 Aralık 2011 Perşembe

KALPLERE VUR BİR ZIMBA!


Öyle bir hafta geçirdim ki, anlatsam, oooo okuyamazsınız:) Ama en önemlisi 350 adet kurabiyeyi tek tek öğrencilerime vermenin ( Allah Hande ve Ferda Hanfendilerden & Zencefil ahalisinden razı olsun:) hazzını yaşadım. Ufaklıklara Noel Baba'nın biraz grip olduğunu, bu yüzden bana çocuklara biraz kurabiye pişirmem için ricada bulunduğunu anlattım. Kurabiyelerin bir "iksirle" yapıldığını ve eğer bunun ne olduğunu bulurlarsa ( kurabiyenin içindeki meyva ve baharatların isimlerini yazmalarını istedim- tabii anne ve babaları yazacak - ) müthiş bir oyunla geri döneceğimi söyledim. Kurabiyeleri eve götürüp aileleri ile bölüşmelerini, sevgi ile bölüşülünce besleyici gücünün arttığını anlattım. Ki doğru!
Yüzlerce renkli kağıt, yüzlerce minik parmak arasında keşfedilmenin heyecanını yaşarken, ben bir buluta binip uçtum! Ne mi oldu? Ejderha ile göz göze geldik! Eda Lisa altıncı yaşını kutlarken, ben artık onu, yani ejderhamı gözlerine baktığım tüm çocuklarda yakalamanın sarhoşluğuna kapıldım!

2 yorum:

Enis Diker dedi ki...

Yaşasın yeni kurabiye canavarları geliyor. Hocam bu sene kurabiye dalında altın kelebeği size verelim:))))

Fortunata dedi ki...

Olur, çok teşekkür ederim Enis Bey:)