Üzerime sinen kokunun güzelliğinden midir, yoksa içime dolan vicdan azabından mıdır bilemem ama yine başım dönmeye başladı. Korkuyor ve kaçmak istiyorum yaşadığım şehirden. Sen dünyanın öbür ucuna giderken ben tam tersi yöne yürüyüp, bütün kıyafetlerimi denize atıp, yemyeşil bir arazide dinlenmeyi hayal ediyorum. İçimdeki derin bulantı, midemdeki dayanılmaz sancı geçsin ve en az bir gün hiç ama hiç gözlerimi açmayayım istiyorum. Neden mi? Bilmiyorum. Sadece istiyorum işte!
Annemle konuşmak ve ona bir çare bulması için yalvarmak, doktora gidip bedenimdeki şu lanet lekeleri kesip alın demek ve en son olarak da uyuşana dek içmek istiyorum. Önce içmek sonra buz gibi bir suya atlamak. Bedenime sarsıcı bir deneyim yaşatarak ruhumu kurtarmak istiyorum. Sayıklamamak ve karar verip yaşamak istiyorum. Karar vermek istiyorum.
Dengemi bozmayan, içimi huzurla dolduran kokular arasında kalmak için, ayaklarımı yaşadığım eve zamklamak, ellerimi ise güvenilir bir çift bileğe kelepçelemek derdindeyim. Yoksa uçup gideceğim. Uçurtmaları alıp götüren, yelkenimi dolduran rüzgar aklımı da alıp gidecek yakında. Bu olacak!
İnsan ölümlüdür, uykusuzluk ve acıya dayanma gücü sınırlıdır. Ayrıca sevdiklerini üzmemelidir. Çünkü onlar da ölümlüdür. Beyaz peynir yemek ayak parmaklarımdaki krampları azaltıyor, peki ben bu duygusal kramplardan kurtulmak için ne yemeliyim?
Söylesene Külkedisi beni kim kurtaracak?
Bir sabah, vapurun kenarından alıp götürürse beni kararlı bir rüzgar o zaman ardımda ne kalacak? Saçlarımı bıraksam teselli olur mu? Kalbimi kaça bölsem? Kime versem? Yoksa bu beş para etmez organı söküp kedilere mi yedirsem? Bilmiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
:) seni kalbin kurtaracak sevgili rapunzel... yani kalbini yine kalbin çekip çıkaracak bu çalkantıdan...sen derin derin nefes alacaksın. hayat ve zaman da üzerlerine düşeni yapacaklar.
belki şunu hatırlamak, bir nebze yardımcı olur:
"-it is my own decision. not for Jove and not for you. for myself. that is the only proper way to begin again."
J.W. - Gut Symmetries
Bu cümle, bana inanılmaz bir şey çağrıştırdı. Şimdi seninle Londra'da olmak için neler vermezdim.... Nehrin kıyısında oturup biralarımızı alıp, kutsal kitaptan en sevdiğimiz bölümleri okurduk... Sonra ben seni bizim mahalleye götürürdüm... Tekrar başladığım yere.... Mutlu olduğum bahçeye. Belki orası bana güç verirdi. Bunu mutlaka yapalım. Mehmetus oralara gider gitmez:)))
:) hadi yapalım! belki nehrin kıyısında jordan'ın annesine, o köpekli kadına, hani aşık olduğu adamın yüzüne baktığında içinde bir sevinç uyanan o kocaman kadına da rastlarız. :) ben onunla tanışmak istiyordum hem :))
Yorum Gönder