Deniz üzerinde geçirilen günler hiç düşündüğünüz kadar kolay değildir. Pek çok şeyi ardınızda bırakırken ve omuzlarınız hafiflerken, ufuklar yeni düşünceler getirir dizlerinizin dibine. Sakin olun, korkacak bir şey yok; kolaydır yelken yapmak. Yeter ki rüzgarı hissedin. Bırakın içinizden geçsin, nefesinizi kessin. Direnmeyin, onunla uyumlanmanın hazzına varın.
Emin olun aynı şeyi istiyoruz; kimi itiraf ediyor, kimi benim gibi gülüp alaya alıyor ama hangimiz söyleyebilir yirmi yaşına dönüp, telefonun başında kıvranmak istemediğini? Hatta bunun için çok şey feda edebilecek hale geldiğini.. Ben isterdim, isterim. Yine de daha ilk spazmda gidip ilacımı yutarım! İşte insan bu denli karmaşık bir mahlukat! Nereye mi bağlamaya çalışıyorum sayıklamalarımı? "İçdeniz tutması"na!
Beni deniz tutuyor. Ama öyle bildiğiniz gibi değil, Trilye ( Rüyalara Yelken Açmak ) yazısında da anlattığım gibi bende aniden bir ruh bulantısı başlıyor ve sanki hafızam geri geri kürek çekiyor içimdeki sularda. İşte bu bulantının adı "içdeniz tutması". Ne yazık ki ilacı yok, kendinizi sakinleştirmek ve derin derin nefes almak tek çare.
Yelken yapmaktan vazgeçmem imkansız, rüzgara tapmaya başlamış taze bir şaman olarak asla onsuz yaşayamam gibi geliyor, diğer yandan içdenizlerden geçmeden nasıl yelken yapılır onu da bulamadım..
Bugün teknedeyken beynimin içindeki pikap döndürdü durdu: Pachelbel'den Canon in D Major! Bu benim düğün müziğim olacaktı evlenirken ama müzisyenler şaşırıp Brahms'dan Hungarian Dances döktürmüşlerdi! Elbette o dakika tek nota duyamamıştım; kardeşimin kolunda gülerekten sürüyordum duvağımı sunağa doğru! Nereden aklıma geldi bütün bu notalar bilmem ama hissettiğim şeyin adı içdeniz tutması artık bundan eminim.
Aklımın ucundan bile geçmiyor dediğiniz bir sahneyle suyun ve rüzgarın tam ortasında burun buruna gelebilirsiniz. Tehlikeli mi? Evet. Öldürür mü? Hayır. Önlem alınabilir mi? Bilmiyorum. Başkalarına da oluyor mu merak ediyorum.
Sonuç olarak; yalnız yelken yapmak en az yalnız dalış yapmak kadar tehlikelidir. Derinlik sarhoşluğu var ise içdeniz tutması neden olmasın?
Emin olun aynı şeyi istiyoruz; kimi itiraf ediyor, kimi benim gibi gülüp alaya alıyor ama hangimiz söyleyebilir yirmi yaşına dönüp, telefonun başında kıvranmak istemediğini? Hatta bunun için çok şey feda edebilecek hale geldiğini.. Ben isterdim, isterim. Yine de daha ilk spazmda gidip ilacımı yutarım! İşte insan bu denli karmaşık bir mahlukat! Nereye mi bağlamaya çalışıyorum sayıklamalarımı? "İçdeniz tutması"na!
Beni deniz tutuyor. Ama öyle bildiğiniz gibi değil, Trilye ( Rüyalara Yelken Açmak ) yazısında da anlattığım gibi bende aniden bir ruh bulantısı başlıyor ve sanki hafızam geri geri kürek çekiyor içimdeki sularda. İşte bu bulantının adı "içdeniz tutması". Ne yazık ki ilacı yok, kendinizi sakinleştirmek ve derin derin nefes almak tek çare.
Yelken yapmaktan vazgeçmem imkansız, rüzgara tapmaya başlamış taze bir şaman olarak asla onsuz yaşayamam gibi geliyor, diğer yandan içdenizlerden geçmeden nasıl yelken yapılır onu da bulamadım..
Bugün teknedeyken beynimin içindeki pikap döndürdü durdu: Pachelbel'den Canon in D Major! Bu benim düğün müziğim olacaktı evlenirken ama müzisyenler şaşırıp Brahms'dan Hungarian Dances döktürmüşlerdi! Elbette o dakika tek nota duyamamıştım; kardeşimin kolunda gülerekten sürüyordum duvağımı sunağa doğru! Nereden aklıma geldi bütün bu notalar bilmem ama hissettiğim şeyin adı içdeniz tutması artık bundan eminim.
Aklımın ucundan bile geçmiyor dediğiniz bir sahneyle suyun ve rüzgarın tam ortasında burun buruna gelebilirsiniz. Tehlikeli mi? Evet. Öldürür mü? Hayır. Önlem alınabilir mi? Bilmiyorum. Başkalarına da oluyor mu merak ediyorum.
Sonuç olarak; yalnız yelken yapmak en az yalnız dalış yapmak kadar tehlikelidir. Derinlik sarhoşluğu var ise içdeniz tutması neden olmasın?
2 yorum:
"Aklımın ucundan bile geçmiyor dediğiniz bir sahneyle suyun ve rüzgarın tam ortasında burun buruna gelebilirsiniz. Tehlikeli mi? Evet. Öldürür mü? Hayır. Önlem alınabilir mi? Bilmiyorum."
...öldürmese bile insan korkuyor ve buna engel olamıyor. korkmak kötü mü? belki...belki iyi ya da kötü değil...sadece olan, olması gerektiğinden...
içdenizlerimizde bulantıyla başa çıkmayı öğrenmek zorundayız belki de...sonra uçurumlar üzerinde ince iplerde bile yürürüz...
ayrıca sizi daha kuzey denizi bekliyor sayın rapunzel :)
Evet evet, ip �st�nde u�urumlar ge�ece�iz!!! Hatta ipimizi havada kesip kesip ba�layarak devam ederiz:))
Yorum Gönder