25 Mart 2008 Salı

Pandora'yı Hatırla Lütfen...

Dünyanın öbür ucundan gelen S.O.S aklımı başımdan aldı bu sabah.
Zaten Lodos yüzünden garip bir çalkantı vardı içimde, şimdi anladım ne olduğunu; bir prensesin inancı dökülüyordu pul pul ve elleri kayıyordu tutunduğu trabzandan...

Fazlasıyla benimsediğimiz incelikli bir yürek, can acısıyla sarsılırken, tanımsız bir ürperti geliyor insanın üzerine. Atlasam uçağa gitsem yanına, dökülen pulları toplasam? Olmaz...
Bir can simidi fırlatıyorum ona doğru; sakinleştirici cümleler yazıyorum, geleceğe dair umut vaad eden planlar anlatıyorum... İçimizde ve gerçek hayatta henüz sadece hayal ettiğimiz daha pek çok seyahat olduğunu anımsasın istiyorum. Ama hepsi bu kadar, çaresiz susuyorum.
Sonra pulları topluyorum, güzel bir kutuya yerleştiriyorum. Lilith'in sevdiği renk bir kutu olmasına dikkat ediyorum, çünkü ona değer veriyorum...

Varlığıyla daima içimi şenlendiren bu ufacık kadına bir avuç pudra üflüyorum; bolca sürsün ellerine ve sıkı sıkı tutunsun hayata.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Your blog keeps getting better and better! Your older articles are not as good as newer ones you have a lot more creativity and originality now keep it up!