16 Ağustos 2024 Cuma

YENİ BİR DÖNEM


Günaydın,

Hayat yeniden, yeni bir yerden başlamış gibi. Romanın bambaşka bir bölümüne gediğimizi artık sezmiyor, bizzat deneyimliyorum. Burası, tam üzerinde durduğum yer elli bir yaş. Üzgün, kırgın olmaya geç kalınmış, yenilenmek ve silkelenmeye ise sahiden istekli olunması gereken yer. Hayat, bittiği yerden başlıyor, tıpkı bir ağacın devrilip gitmeden evvel bambaşka yerlerde filizlenmesi gibi. Bittim dediğimiz yerden başlatıyoruz yaşamın kalanını.

Önceki gece korkunç bir spazmla sokaklara döküldüm. Gece iki. Kalbimde, göğsümde tarifi imkansız bir sancı. Nefes alamıyor, gitgide yüksele nabzımla ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Tansiyon normal ama nabız inanılmaz. Düşünüyorum, üzüldüm mü? Korktum mu? Ne oldu bana durduk yere? Anlayamıyorum. Aslında neler ettim kendime çok iyi biliyorum...

Sabah altıyı bekleyip çıktım evden. Çünkü hatırladım ki acilde ekg çekip, diyazem vurup yolluyorlardı. Orada tutsalar bile yetkin biri olmayacaktı sabaha kadar. Velhasıl artık nurtopu gibi bir mide hassasiyetiyle hasbıhaldeyim. Midem "kus Elvan" diyor, "neyse sindiremediğin, hazmedemediğin kus ve artık sadece sindirebileceğin şeyleri içine al!Yoksa tadını kaçıracağım."

Anladım midem. Yeni yaşımın ilk uyarısını dikkate aldım ve kendime iyi bakmayı ertelememem gerektiğini gördüm. İhmale gelmeyeceğini, en az diğerleri kadar özeni hak ettiğini epeyce kaygılanarak anladım. Evden çıkarken belki dönemem diye duş alıp, koltuk yastıklarını düzeltmek ve Theodora'ya mama bırakmak neydi?

Kapana kısılmış, tamamlanmamış içsel dilekleriyle yaşamdan paketlenmiş gibiydim. Öfkeli değildim ama iç sesim "hay aksi, tam da anlamaya başlamıştım" dedi. Duydum.

Yeni bir dönem başladı; kendine iyi bak diyor hayat. Anladım ölümlüyüm.


Hiç yorum yok: