Gittiğin zamanı hatırlamak istemiyorum. Bilirsin, senin gibi döngülere teslim olamadım.. Hep bu dünyaya geldiğin günü kutlamak, hep en güzel anlarımızı anımsamak istiyorum.. Başka türlüsü elimden gelmiyor..
İçimdeki gözyaşı ırmaklarının ucu bucağı olmadığını öğrenmiştim gittiğinde. Sanma ki artık ağlamıyorum. Deprem gibi çöküyor yokluğun, gerçeğin altında eziliyorum. Dünyanın merhametsizliğine çok zor dayanıyorum. Özlüyorum be dostum; bizi çok özlüyorum... Ciğerimi akbabalar paralıyor sanki. Gözünün içindeki ışıltıyı, gülüşünü, kahkaha krizlerimizi deli gibi özlüyorum... Çıkamadığımız seyahatlerden kart yazıyorum bize, konuşamadığımız konuları not ediyorum sonraki hayatlarımıza..
Prusya Kralı'na beni de zeytin ağacının altına, mümkünse onun yanına koyun dedim. O vakte kadar tek tesellim zeytin ağaçları... Ne zaman bir zeytin dalının altında durup gökyüzüne baksam, aynı kubbenin altındayız diye seviniyorum. Kalbimi sıkıştırıyor boynuna sarılamamak.
Sen ve ben bu alemde ve öte alemde her zaman tanıdık olacağız ya, buna inanmanın tesellisiyle devam ediyorum.
Yarın senin bu gezegene gelişini kutlayacağım. İnsanlarla kahve içip, yaptığım tatlıyı paylaşırken onlar bilmeyecek ama ben, yarın bütün gün senin için, bir zamanlar kol kola olduğumuz ilk gençliğimiz için gülümseyeceğim...
İyi ki doğdun. İyi ki bu hayatta da bulduk birbirimizi. Seni çok seviyorum..
https://www.youtube.com/watch?v=oB-RS000NLs
https://www.youtube.com/watch?v=oB-RS000NLs
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder