11 Temmuz 2016 Pazartesi

S..TİR ET GİTSİN YILI!

 
 
 
 
Bugün hesapladım da 2016'dan 1973 çıkınca geriye kırk üç kalıyor. İyi hoş da bana bir o kadar daha kalıyor mu acebaaa?
Sanmam. Çoğu gitmiş azı kalmışın anlamı da bu olsa gerek. Zaten yürek şişmiş, kafa dolmuş ve beden yorgunluk sinyalleri verirken yıl saymak da bi ayrı saçmalık. Geleni yaşa gitsin di mi?
 
Geriye ve ileriye dönük çok hesapçı kitapçı, fazla alıngan ve bir o kadar da korkak olan ben, acaba bu yıl, kalan ömrümü yaşamaya cüret edebilecek miyim?
Görünen o ki, yaparım. Ancak kaç kez daha geri düşer, kaç defa "olmuyor!" diye mızıklarım orası meçhul...
 
Hayat bana değiştiremeyeceğim şeylerin ardından koşmamam gerektiğine dair onlarca ders verdiyse de ben anlamak ve kendimde bir değişim, kabulleniş başlatmakta aciz kaldım...
Ekin Anıl'ın atasözleri için söylediği gibi "eğer işe yaramış ve gereken etkiyi göstermiş olsalardı zaten çoktan unutulup gitmiş olurlardı. Çünkü insanlar öğrenmeleri gerekenleri öğrenmiş, hayatı zorlaştıran davranışlar artık kullanmadıkları için yeni kuşaklara iletilmemiş olurdu! O vakit bu sözlerin de bize ulaşması gerekmezdi." Eee hala atasözlerini kullandığımıza göre atadan kalma öğrenememe hallerimizi de devam ettiriyoruz demektir!

Oh şükürler olsun yalnız değilim!!!
 
Bu konuda ne kadar yol alırım bilemem, deneriz  ve görürüz. Sadece daha çok  gülmek istiyorum. Az sorumluluk, bol neşe istiyorum. Cesur insanlar, aşktan, nefretten, öfkeden hatta gerekirse ölümden kaçmayacak bağlar kurabilen dostlar ve yol arkadaşları istiyorum.
Aslında mevcut olanların yanımda kalmaya devam etmelerini istiyorum. Zira eşşek gibi şanslı olduğumun bal gibi farkındayım:)
 
 
 
Bol şarap, bol deniz, çokça yeni projemiz olsun Agi Hanımcım:) Noellerimiz eksik olmasın Süper Prenses, hazırla vişne likörlerimizi az kaldı... Pingül, iyi ki varsın yahu, sayende domatesli pilav sevmeye başladım:)
Burhan... Ne kadar kıymetlisin, keşke bilsen.. Muse, sen de çok değerlisin... Keşke anlasanız beyler...
Suat, uzakta olsan da yaşıyor olduğunu bilmek, bir Caravaggio'ya senin heyecanınla bakmak eşsiz... Sevgi, bu kadar garip ve paha biçilmez bir tanışıklık için sana minnettarım, Konya seninle daha anlamlı. Ve Sevgican, azimli yoga öğrencim, iyi ki karşılaştık! ( burada bütün öğrencilerimi, üç yaştan altmışa  kadar hepsini kucaklıyorum, öyle çok şey öğreniyorum ki onlardan... her biri armağan!)
Herkes iyi ki var, tam da olmanız gereken yerdesiniz. Bana öğretiyor, beni zorluyor ama seviyorsunuz! Şansımı, buradaki varlığımın anlamını hatırlatıyorsunuz.
 
Yeni yaşımda çocuklara anlattığım gibi yaşayacağım hayatı; önemli ve önemsizi ayırıp kalbimi, aklımı öncelik sırasına göre dolduracağım. Beni donunda sallamayan  insanlar ve insanımsılar için zaman kaybetmeyeceğim. Mottom "s..tir et gitsin!" olacak.
 
Bir yıl daha toprağın üzerinde kalmama izin veren Tanrım, demek benle işin bitmedi.... Teşekkür ederim:)
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok: