Kalbinin kapıları bana ardına dek açık olan, tüm varlığıyla yanımda duran bunca güzel insan varken, neden kilidi paslı kalpler önünde zaman kaybettiğimi hiç anlayamıyorum... Açık kapılardan usulca, kolaylıkla geçebilmenin tadını fark ettim edeli, gün mü aydınlandı ne? Karadelik nerede Mehmetus? Tatile mi gitti acep?
Geçmişi güzellikleri ve çirkinlikleriyle yerinde bırakabilme hali, geleceğimde kaç bahar kaldı endişesini de götürdü beraberinde... Şimdi bir tek bahar var; o da tam şu anda içinden geçtiğim, tam şu anda içimden seke seke geçmekte olan!
Önüme gelen projeler, ihtimaller, yaşamak için sunulan şeyler... Hepsi için bin defa teşekkür etmeliyim. Şimdi yapmam gereken tek şey çok çalışmak. Çalışmak ve Noel zamanını hayal etmek. Benden umudunu kesme sakın Pamuk Prenses:))
Mehmetus'un gelişiyle yenilen yemek, Hamdi ile gelen teklif... Yogatime'daki salonum... Yogalin'e yetişecek ödevlerim... Purusya Kralı'nın ev heyecanı, o heyecanın içinde bana "bu masa senin çalışman için iyi mi?" diye soran cümlesinin güzelliği, Küçük İnsan'nın Orta Doğu heyecanı ve aşka inancı... Külkedisi'nin uzak ülkelere gidebilme ihtimali... Parmaklarımın yeniden kalem kağıt isteyen titreyişi... Agi ile çevirilecek güzel kitaplar... Ve tabii erguvanlar.. Hepsi güzel, hepsi benim için mutluluk... Yeniden bahar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder