3 Mart 2024 Pazar

TAŞTAN BALIKLAR




 

Mutlu muyum yoksa tedirgin mi belli değil. Garip bir his karnımda. Kesinlikle yorgunum, onlarca duyum arasından sadece bunu ayırabiliyorum.

Harun gelmiş. Yüzüne bakmasam da yanımdakinin O olduğunu biliyorum. Sorularım dizilmiş dilimin ucuna, sormuyorum. Bunca yıldan sonra cevapların anlamı olmadığını fark ediyorum. Bu gece İstanbul'da kalacak. Ama nerede? Teyzemi görüyoruz, saçları uzamış, halsiz "bende kalsın" diyor. Yas elbisesi mi üzerindeki?

Harun deniz kenarında üç katlı, sarmaşıklardan görünmez hale gelmiş binayı gösteriyor. Gece orada kalalım istiyor. İçimden terk edilmiş gibi diyorum, romantik ama kimseye iyi hissettirmeyecek bir seçim. Başımı göğsüne yaslıyorum. Hatırladığım duygu artık orada yok. Birden gökyüzüne kayıyor bakışlarım. Denizin üzerinde irili ufaklı balıklar uçuyor! Evet, uçuyorlar! Ve bu balıklar taştan!

Taştan balıklar.

Yakınımızdan geçen bir orfozla göz göze geliyor ve uyanıyorum.

Peki ben bu rüyayı nasıl yorumluyorum?

Teyzem, ölmek üzere olan kardeşinin yasını şimdiden tutuyor, saçları uzuyor... Kederi akıllara zarar. Dar bir yoldan geliyor yanımıza, ruhu dar, uykusu dar, nefesi dar bir yerden.

Harun peki? Dün gece günlüklerimi yırttığımı ve sıranın onun mektuplarına geldiğini seziyor olabilir mi? Belki? Ama büyük ihtimalle aklının ucundan geçmediğim gibi, bilseydi umurunda olmama olasılığı da çok yüksek. Kimse benim kadar takılmıyor geçmişin ağına. Ölmeyen ve aynı zamanda o hasretiyle yanıp tutuştuğu okyanusa açılamayan küçük kırmızı balığım ben.

Bugün yapabilir miyim bilmiyorum ama Harun'un mektuplarının da benden ayrılma vakti geldi. ( kendime soru: Harun'u bir günde terk etmiş ve asla affetmemiştim, peki mektupları niçin otuz senedir saklıyorum? ) Onlardan bir hikaye çıkar mı diye saklamıştım. Fakat gerek var mı sahiden? Kimi kandırıyorum ben? Hikayelerin hepsi bende, hücrelerimde değil mi?

Velhasıl rüya şunu söyledi bana: balıklar yüzmeli Elvan, onların taş kestiği gibi anları, hatıralarını dondurursan hayatın aç kalır, günah işlersin. Akışta kalmalı herşey, ardında kalmalı. Bırak artık!

Şimdiki zamanı yaşamamak günahtır!






Hiç yorum yok: