6 Mart 2024 Çarşamba

SO IT'S GOES*


 

Kendimle ilgili en merak ettiğim şey neden hayatla bu kadar uyumsuz ve tatminsizim? Her hissi doğum travmasına veya devamında yaşananların bıraktığı izlere bağlayabilir miyiz? Evet, tabii. Ama benim hissettiğim, en aşağıda sezdiğim daha korkunç, daha acıtan ve hırçınlaştıran birşey. 

En mutlu anımda, mesela bu sabah ağaçları öpe koklaya yürürken, öyle bir keder çöktü ki yüreğime anlatılmaz. Şimşek çakması gibi. Anlık bir zokayı yutuş ve uyanış!

Bazı geceler uçtuğumdan hiç bahsetmemiştim di mi? :))) Ailem okur da bu yazıları beni bi yere tıkar diye pek anlatmadım. Ama uçuyorum. Beden ağırlığımı bıraktığımı hissediyorum. Bir defasında açık havadaydım. Zar zor bir ağacın dalına tutunarak durdum! Çünkü hem deneyimin içindeyim ve hoşuma gidiyor, hem de bilinmezden aşırı korkuyorum. Bu hafta da oldu. Uçtum.

Benim ölümüm böyle olacak. Nerede ve nasıl elbette bilemem ama ruhum bir çiçek fırtınası ile alıp başını gidecek. Belki baharda. Doğa yenilenirken, ben de elbisemi yenileyeceğim. Hepsi bu.


*Tamino


Hiç yorum yok: