11 Mart 2021 Perşembe

FANTASTİK BEN

 



Gökhan benim hayatımı çok fantastik bulur:) Ne zaman halimi hatırımı sorsa ve ben anlatmaya başlasam, son cümle hep budur "fantastik!" Evet ya sahiden öyle, gerçeklikten kopuk bi haller hep vardır bende, napcan travma işte!

Bi de Saide Hanım öyle derdi bana, ona göre masal kitabı karakteriydim! Haklıydı da, yıllarca aynı apartmanda yaşadık ve hep abuk hallerde gördü kadıncağız beni. Saide Hanım da şaka değil yani gayet önemli bir iş kadını. O zamanlar Garanti Bankası'nda üst düzey bir pozisyonda çalışıyor. Ben mi? Asansörde gazoz içerek kolunda sepetle kaplumbağalarını bahçeye gezmeye götüren manyak! İşten evleniyorum evimi yerleştireceğim diye izin alıp H2000 e giden, dönüşte üst baş çamur içinde yine aynı asansörde Saide Hanım'a sırıtan zırdeli. Bi de ne hikmetse pek çok karşılaşmamızda elimde çiçekler olurdu. Bir tür Heidi halleri. O meşgul bir kadındı, çiçek sevmeye vakti yoktu. Bak şimdi özledim onu, iyidir inşallah.

Sahi böyle miyim ben? Fantastik. Eh, bir parçam bu olabilir. Yine de keşke tamamım onların beni algıladığı kadar fantastik olsaydı..Değil.

Bugünlerde mutfağımla vedalaşıyorum. Bana göre evin en güzel, en Elvan yeri orası. Renkli kavanozlarım, iksirler, kitaplar, resimler... Duvarlara doldurduğum budist metinler... Theodora da en çok mutfağı seviyor, elimizden gelse orada uyuyacağız. Kaldı ki Külkedisi ile yaşarken yatağım da mutfaktaydı. Düşünün bi, kahve makinesi ile aramda en fazla iki metre vardı... 

Yeni evimi de böyle hayal ediyorum. Elbette İstanbul'dakini değil, kırsaldakini. Kısmetse üçgen çatılı, tek parça bir ev olacak ve tamamı  dev bir mutfak! 75 metrekare mutfak. Ocak, yatak, masa, kitaplık ne varsa mutfakta olacak. Orada yaşayacağım, mutfakta.

Dışarıda fırtına var, sesini duymadığım, bitkilerin salınımından algıladığım Mart ayına özel, huzursuz bir fırtına. Kocakarı soğukları kokuyor sokaklar. Ben bir ev hayal ederken, çorbası olmayan sofraları düşünüyorum. Ne kadar az tüketirsem tüketeyim, içimde hep bir suçluluk duygusu var... 

Eğer sahiden fantastik bir karakter olsaydım, olabilseydim, Oscar Wilde'in Mutlu Prens masalındaki gibi tüm gücümle yoksulluğu ve umutsuzluğu azaltmak isterdim. Eğer fantastik bir karakter olabilseydim tercihim HellBoy olurdu. Olabilseydim ya.


* fotografta Venüs ve glutensiz poğaça var:))) Mine ile geçen hafta yaptık. Yengeç şeklindeki poğaçayı Tanrıça Venüs'e ikram etti Mine, ona bayılıyor. Ama hala şu çirkin İştar ve Kybele ile bağlantısını çözmekte zorlanıyor:)) Yavaş yavaş.

Hiç yorum yok: