28 Kasım 2012 Çarşamba

EROL HOCAM...

Dün gece rüyamdaydı. Teknedeydik. Onun artık yaşamadığını biliyordum. Dümen tutacak başka  kimse yoktu... Tekneyi güç bela limandan çıkardım. Sonra da hocamı gördüm. Bir taburede oturmuş gülümsüyordu. Yanına gidip diz çöktüm. Ona "gerçekten mi öldünüz?" diye sordum. Gözümün yaşı ellerine düştü..."Evet, gerçekten öldüm" dedi.
Erol Hocam gerçekten öldü mü? Ben onu düşünmeye devam ederken nasıl ölebilir...Onu çok seviyor ve özlüyorum.

3 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

bazı şeyleri akılla anlamak, açıklamak veya kabullenmek mümkün değil.
sevgili köpeğimiz can'ı kaybettiğimizde büyük kızım şöyle ağlıyordu: anne, anlayamıyorum dün gece sırt sırta yatıyorduk, ayaklarımı yalıyordu, şimdi yok ve bir daha hiç olmayacak. bunu anlayamıyorum.....
ona da aynı şeyi söylemiştim: bazı şeyler akılla anlaşılmaz. kullanacağın cihaz bu konuda aklın değil. yüreğin.
yıllarca allah var mı yok mu düşündüm. bakıyor inceliyordum yok olduğuna karar veriyordum, başka sefer tekrar bakıyordum ve var olduğuna karar veriyordum. bu nasıl birşeydi? ve sonra birgün başka bir metot buldum: Onun var olması mı yok olması mı beni daha mutlu edecek? var olması beni huzurlu kılıyordu. o zaman bu benim seçebileceğim bir şeydi, hayatımızın kendi anlamını kendimizin oluşturduğu gibi. o an sanki karşımda bilgisayara ekranında iki seçenek vardı ve ben var ikonunu tıkladım. ve çok rahatladım. yoku seçseydim de rahatlayabilirdim. önemli olan tercihimi yapmış olmamdı.
sen de bu konuda boşyere aklınla bu işi çözmeye çalışma. akıl bu işin erbabı diil sadece seni kaosa götürür. yüreğin neyi istiyor dinle ve sonunda onun isteğini kabul et.

Fortunata dedi ki...

Haklısın Guguk Kuşu, gerçek ne ki? ben neye inanmak istersem o! Öpüyorum seni:)

guguk kuşu dedi ki...

bu öpücükler bana çok iyi geliyor nedense:)